Tam da o günlerde Samsunspor yeni sezon mottosunu kamuoyuyla paylaştı:
Cumhuriyet’in 100.yılında şampiyonluk en çok Samsun’a yakışacak…
Önce futbol şubesi, sonra da sezonu daha geç başlayan basketbol şubesi bünyesinde yer alan herkes bu mottoyu aldı, beynine kodladı. Samsunspor’un da her iki branştaki hedefi böyle ortaya çıktı:
TFF 1.Lig şampiyonluğu… TBL şampiyonluğu…
Her antrenman bu bilinçle yapıldı, her maç bu hedef doğrultusunda ter döküldü.
İşler zaman zaman istenildiği gitmedi. Gerginlikler, huzursuzluklar, mutsuzluklar yaşandı. Ancak yaşanan her ne olursa olsun aşıldı.
Yılport Samsunspor, sezon tamamlanmadan açık arayla TFF 1.Lig şampiyonu oldu.
Ve şimdi bugün…
Yılyak Samsunspor, bugün Semt 77 Yalovaspor’u play-off finalinde adeta ‘sildi, süpürdü’. Serinin oynanan tüm maçlarını kazanan basketbolcular, ‘Bu iş burada biter’ dediler ve kupayı Yalova’da kaldırmayı başardılar.
Yılyak Samsunspor, normal sezonda yapamadığını play-off etabında yaptı ve gelecek sezon adını Basketbol Süper Ligi’nde mücadele edecek takımlar arasına yazdırdı.
Büyük değil çok büyük başarı…
Üç sezon üst üste normal sezonda şampiyonluğu kaçıracaksın, pes etmeyeceksin, üç sezon play-off finali oynayacaksın, üçüncüde hedefi yakalayacaksın.
Ne yazılabilir ki…
Burada ardı ardına sıralanacak her cümle bu mutluluğu tarifte eksik kalır…
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100.yılında bize futboldan sonra basketbolda da şampiyonluk sevinci yaşattınız… Sağolun, varolun… Tebrikler…
Teşekkürler Yüksel Yıldırım…
Maddi-manevi fedakarlıklarınız için… Futboldan sonra basketbolda da bize şampiyonluk yaşattınız…
Teşekkürler Arzu Uslu…
Basketbol şubesine yaptığınız liderlik için… Bu şubeye hem başkan olduğunuz hem anne, hem abla…
Teşekkürler Emre Ekim…
Şubenin yol haritasını oluşturduğun için… Bir profesyonele alan açıldığında neler yapılabileceğini gösterdiğin için…
Teşekkürler İlker Salman…
Kadro mühendisliği ve takım yönetimi için… Yetenekleri kısıtlı olsa da bir antrenör takımının şampiyon olabileceğini gösterdiğin için…
Teşekkürler basketbolcu kardeşler…
Aileden uzak geçirilen günler için, bilmediğiniz bir şehirde yalnız başınıza kaldığınızda işler yolunda gitmezken döktüğünüz göz yaşları için, akıtılan terler için, bitmek bilmeyen sayısız antrenmanlar için, kaybedilen maçlardan sonra pes etmeden hedefe doğru yürümeyip koştuğunuz için…
Benim basketbol şubesinde gördüğün en güzel şey yakalanan aile havasıydı. Yöneticiler, menajerler, staff, sporcular, aileler. Bu aile havası da sanırım başarıyı getirdi…
ABD’nin öldürülen başkanı John Kennedy’nin bir sözü vardır. Der ki:
Başarının pek çok babası vardır, yenilgiler yetimdir’
Ama bir defaya mahsus bu söz geçerliğini yitirecek gibi… Çünkü bu başarı tamamen sizlerin, basketbol şubesindekilerin.
Elinize, emeğinize sağlık…