Medicana Sağlık Grubu Psikoloji Bölümü'nden Uzman Klinik Psikolog Selin Küçük, psikolojik kaygılar nedeniyle emziremeyen annelerin, gerekli destek sağlandığında bu süreci daha başarılı bir şekilde yürütebildiklerini bildirdi.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre anneler, emzirme sürecini zorlaştıran farklı problemlerle karşılaşabiliyor. Emzirme sürecinde annelerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri de psikolojik kaygılar olarak öne çıkıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Küçük, emzirme hakkında doğru bilgilere sahip olmanın annelerin kendine güvenini artırdığını ve bu nedenle emzirme eğitimlerine katılmanın kaygıların azaltılması için çok önemli olduğunu belirtti.
Küçük, "Meme ucunda çatlak, yara veya ağrı gibi sorunlar emzirme sürecini zorlaştırabilir. Doğru emzirme teknikleri ve uygun kremler bu sorunları hafifletebilir. Anneler bazen sütlerinin yetersiz olduğunu da düşünebilir. Bu durumda, bebeğin emme sıklığını artırmak ve doğru beslenme ile süt üretimini desteklemek önemlidir. Diğer yandan, bebekler bazen emmeyi reddedebilir veya doğru şekilde emmeyebilir. Emzirme danışmanlarından destek alınması gerekebilir. Göğüslerde oluşan şişlik veya mastit gibi enfeksiyonlar da emzirmeyi zorlaştırabilir. Sıcak kompresler ve doktor önerisiyle antibiyotik kullanımı gerekebilir." ifadelerini kullandı.
"Eşler anlayışlı ve destekleyici olmalı"
Annelerin doğum sonrası dönemde psikolojik destek almasının, kaygı düzeylerini düşürebildiğine değinen Küçük, profesyonel bir psikolog ya da terapistten alınan desteğin, bu süreçte oldukça etkili olduğunu vurguladı.
Küçük, "Emzirme hakkında doğru bilgilere sahip olmak, annelerin kendine güvenini artırır. Hastaneler ve sağlık merkezlerinde verilecek eğitimler, bu konuda büyük bir rol oynar. Aile üyeleri ve yakın çevrenin desteği de kaygıların azaltılmasında önemlidir. Eşlerin anlayışlı ve destekleyici olması çok değerlidir." açıklamalarında bulundu.
Emzirmenin anne ve bebek üzerinde olumlu etkilere sahip olduğuna değinen Küçük, anne sütünün bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve hastalıklardan koruduğunu aktardı.
Küçük, "İlk altı ay boyunca sadece anne sütü ile beslenmeleri yeterlidir. Anneler açısından emzirme, doğum sonrası daha hızlı iyileşmeye yardımcı olur. Ayrıca emziren annelerde meme ve yumurtalık kanseri riski azalır. Doğum sonrası depresyon görülme oranı düşer." değerlendirmelerinde bulundu.
Toplumun bu süreçte önemli rol oynadığına da işaret eden Küçük, şunları kaydetti:
"Emzirme teşvik edilmeli ve annelere gerekli destek sağlanmalıdır. Bu destek, sadece sağlık profesyonelleri değil; aileler, iş yerleri ve sosyal çevre tarafından da sunulmalıdır. Psikolojik kaygılar nedeniyle emziremeyen anneler, gerekli destek sağlandığında bu süreci daha başarılı bir şekilde yürütebilirler. Bu nedenle, annelere yönelik psikolojik destek, bilgilendirme ve eğitim faaliyetlerinin artırılması gerekir. Toplum olarak annelere her türlü desteği vermeli ve emzirmenin önemini yaymalıyız."