Bakan Güler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bakanlığı ve ilgili kurumlarının 2025 yılı bütçesinin sunumunu gerçekleştirdi. Bakan Güler, Türkiye'nin 40 yılı aşkın bir süredir terör belası ile uğraştığını belirterek, "Bu sorunu tamamen yok etmek, ülkemizin ve asil milletimizin güvenliğini sağlamak için terörle mücadelemizde tarihi adımlar attık, atıyoruz. Geçmişte yürütülen 'sınırlı hedefli ve süreli' operasyonların yerine bugün; terör tehdidinin kaynağında yok edilmesi stratejisi ile 'sürekli ve kapsamlı' operasyonlar gerçekleştirerek başta PKK/KCK, PYD/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütlerine büyük darbeler vuruyoruz. Azim ve kararlılıkla yürütülen operasyonlar kapsamında bu yılın başından itibaren 2 bin 564 terörist etkisiz hale getirilmiştir" dedi.
'TERÖRLE MÜCADELE TAVİZSİZ ŞEKİLDE DEVAM EDECEK'
Suriye ve Irak harekat alanlarında görevli birliklere yönelik taciz ve saldırı girişimlerine de misliyle karşılık verildiğini ve gerekli tedbirlerin alındığını kaydeden Güler, "En son kahraman Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap'ta da kilit kapatılmıştır. Bölgedeki faaliyetlerimiz aynı tempo ve kararlılıkla devam ediyor, edecektir. Şu hususu özellikle vurgulamak isterim ki tüm operasyonlarımızın planlanması ve icrasında; masum sivillerin, dost unsurların, tarihi ve kültürel varlıklar ile çevrenin zarar görmemesi için her türlü önlem alınmaktadır. Terörle mücadelemizin daha etkin yürütülmesi kapsamında komşumuz Irak ile son dönemde büyük bir gelişim kaydeden ilişkilerimizi oldukça önemli görüyoruz. Bu çerçevede terör örgütünün bölgedeki varlığının sonlandırılması için Irak ile imzaladığımız Güvenlik İş Birliği ve Terörle Mücadele'ye Dair Mutabakat Zaptı ile somut adımları da atmaya başladık. Aynı şekilde Irak'ın kuzeyinde Bölgesel Yönetim ile de bölgenin huzura kavuşmasına yönelik yakın bir iş birliği içerisindeyiz. Sonuç olarak bir kez daha vurgulamak isterim ki terörle mücadelemiz, eli kanlı teröristler, bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar tavizsiz bir şekilde devam edecektir" diye konuştu.
'EGE DENİZİ'NDE TANSİYON AZALTILDI'
Bakan Güler, Ege ve Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerin de etkin bir şekilde sürdüğünü vurgulayarak, "Bu kapsamda komşumuz Yunanistan ile uzun yıllardır süregelen sorunlarımızı çözmek için çaba gösteriyoruz. Son dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız ve Yunanistan Başbakanının liderliğinde iki ülke tarafından ortaya konulan karşılıklı çabalarla Ege Denizi'nde gerginlik ve tansiyon önemli derecede azaltılmıştır. Bu dönemin bir diğer somut gelişmesi de 'Güven Artırıcı Önlemler Toplantıları'na tekrar başlanmasıdır. Geçtiğimiz yıl kasım ayında Ankara'da gerçekleşen toplantıdan sonra bu yıl 22 Nisan'da Atina'da, 6 Kasım'da da İstanbul'da iki toplantı daha gerçekleştirdik. Yapılan bu toplantılarda diyalog ortamının sürdürülmesi niyetini karşılıklı teyit ettik. Bununla birlikte hak ve menfaatlerimize yönelebilecek her türlü tehdide karşı koyma ve Mavi Vatanımızdaki haklarımızı koruma kararlılığımızı da her fırsatta dile getiriyoruz. Aynı şekilde milli meselemiz olan Kıbrıs'ta, 'Garanti ve İttifak Antlaşmaları' kapsamında bulunuyor; Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda destekliyoruz. Şu hususu özellikle ifade etmek isterim ki Kıbrıslı kardeşlerimizin kazanılmış hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi, bizim için olmazsa olmazdır" dedi.
'ADA'NIN HUZURU İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ'
Diğer yandan Orta Doğu'da devam eden kriz ortamından istifade etmeye çalışan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin insani yardım adı altında istikrara zarar veren faaliyetler gerçekleştirdiğini işaret ederek, "Ada'da yabancı ülkelerin artan hareketliliğini de yakından takip ediyoruz. 'Garanti ve İttifak Antlaşmaları' doğrultusunda; Kıbrıs Türklerinin güvenliğinin sağlanmasına yönelik her türlü askeri ve siyasi tedbiri alarak Ada'nın huzuru, güvenliği ve refahı için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
'DÜZENSİZ GÖÇ HAREKETLERİNE İZİN VERMEYECEĞİZ'
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına da değinen Bakan Güler, "İsrail'in bu saldırganlığı ve uluslararası hukuku hiçe sayan tutumu, tüm bölgeyi büyük bir tehlikenin içine sürüklemektedir. Türkiye, ilk andan itibaren İsrail'in saldırılarının derhal durdurulması ve bölge geneline yayılmaması için uluslararası toplumu sorumluluk almaya davet etmiştir. Yapılan çağrılara kulak tıkayan İsrail'in saldırılarını şimdi de Lübnan'a yöneltmesi ve İran ile yaşadığı gerginlik, bu krizin tüm bölgeye yayılması endişemizi haklı çıkarmıştır. Türkiye olarak bölgedeki gelişmeler çerçevesinde savunma ve güvenlik politikalarımızı çok yönlü bir şekilde tespit edip uyguluyor ve icap eden tedbirleri alıyoruz. Öte yandan bu kaotik ortamdan istifadeyle Suriye harekat alanındaki düzensiz göç hareketlerine, Suriye'de ve Irak'ta demografiyi değiştirmeye, yapay ve uydu oluşumlar inşa etmeye yönelik hiçbir teşebbüse izin vermeyeceğimizin de bilinmesini isterim" dedi.
'TEĞMENLER' TARTIŞMASI
Güler'in sunumu sırasında, CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, "35 dakikadır bakan konuşuyor, bir cümle duymadım. Teğmenlerimizin hakkını savunmak sizin boynunuzun borcu. Niçin sahip çıkmıyorsunuz? O teğmenler hepimizin teğmenleri, hepimiz Mustafa Kemal'in askeriyiz. Türk milleti bununla gurur duyuyor, siz duymuyor musunuz?" dedi. CHP'li Sarı'nın açıklamasına AK Parti'li vekiller tepki gösterdi. AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, "Askerlik disiplindir. Bunu öğreneceksiniz. Sen askerlik yapmadın mı? Bilmiyor musun? Askerlikte disiplin esastır. Tiyatro yapıyorsun, şov yapıyorsun" diye konuştu. AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş ise "Şov yapıyorsun. Buraya paralı askerlik yapıp geliyorsunuz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk kimsenin tekelinde değil. Bunu kimse kullanamaz" dedi. Tartışmaların devam edince, komisyon görüşmelerine ara verildi.