Kimi evinde temizlik telaşında, kimi çarşı pazar alışverişinde, kimi ise uzaklardaki evladını karşılamak için ya da evladının yanına gitmek için otogarda…  Yani herkesin bir telaşı, bir hazırlığı var. Aile sofralarının kurulacağı, küslüklerin biteceği, çocukların gözlerinin parlayacağı o özel gün için kalpler kıpır kıpır.

Peki ya Türkiye Futbol Federasyonu ne yapıyor?

Bayram arefesine Süper Lig maçı koyuyor.

Bu durum artık sadece bir “takvim hatası” değil, kültürel duyarsızlık örneğidir. Avrupa’da, özellikle de futbolu bir endüstri gibi yöneten ülkelerde, Noel dönemi geldiğinde federasyonlar takvimleri titizlikle düzenler. Oyuncusundan taraftarına kadar herkesin özel günlerini geçirebilmesi için maçlar öncesinden planlanır, ertelenir ya da araya es verilir.

Ama bizde işler öyle yürümüyor. Ramazan Bayramı gibi hem dini hem toplumsal açıdan anlamı derin bir zaman diliminde, maç oynatmakta bir sakınca görülmüyor.

Bayram mı, Maç mı? Taraftar Ne Yapsın?

Maçın günü 29 Mart, saat 16.00. Günlerden arefe…

Samsunspor Taraftarı İftarda Buluştu! Samsunspor Taraftarı İftarda Buluştu!

Tribünleri kimin dolduracağı meçhul. İnsanlar o saatte evine mi yetişsin, misafirine mi koştursun, yoksa takımını mı desteklesin?

Bayram Telasi Mac 2

TFF’ye sormak isterim:

Bu ülkede bayram bir tatil değil, bir gelenektir.
Bir araya gelmenin, hatırlamanın, yaşlıyı ziyaret etmenin, çocukları sevindirmenin adıdır.
Sizce bunlar, bir futbol maçından daha az önemli olabilir mi?

Elbette futbol da bir kültürdür, birleştirici bir güçtür. Ama zamanlama, bu kültürü sahiplenmenin en temel yoludur. 

Çözüm Basit, Duyarlılık Gerekli

Sorunun çözümü aslında çok basit:
Planlama aşamasında dini ve kültürel takvimi dikkate almak.
Yılın belli dönemleri bellidir. Ramazan ve Kurban bayramları… Milli bayramlar... Bunlar ne sürprizdir ne değişken. Önceden bellidir. Yeter ki buna duyarlılık gösterilsin.

Unutmayalım ki futbol sadece saha içinden ibaret değil. Tribünler boşsa, bayram havası stadyuma uğramazsa, bu sadece bir maç kaybı değil, bir gönül kaybıdır.

TFF’ye bir çağrıdır bu yazı.

Taraftarın kalbine dokunmak istiyorsanız, önce onların takvimine saygı gösterin.

Muhabir: Murat SANDIKÇI