İki takımda maç boyunca kaptıkları toplarla sonuca gitmeye çalışmaları beceriksiz, acele ve hatalı paslarla olgunlaşmadan heba olup giden bir maç izlememize sebebiyet verdi.
Samsunspor olarak içeride her zaman yaptığımız baskıyı önde bu maçta pek gösteremedik.
Nedenlerden birinin, bu oyun tarzına uygun olmayan, yani rakip kalede pres yapmayı sevmeyen bir Fofana sebep olmuş olabilir.
Diğer bir nedende futbolcuların psikolojik olarak en azından kazaya uğramayalım düşüncesiyle rakip ile arada ki puan farkını korumak iç güdüsüyle kontrollü bir oyun oynama tercihine de olanak sağlamış olabilir.
Bizim bu camia devamlı heyecanı seviyor belli arkadaş.
Belli ki sezon sonuna kadar biraz daha acı çekip sonra özgürlüğe kavuşacağız galiba.
Bundan sonraki fikstürümüz çok zorlaşıyor.
İçerideki puan kaybetme lüksümüzü kullandık.
Fofana bayağı bir geri gitmiş. Devre arası alınan yabancılardan verim alamıyorsan eğer bunun sorumlusu teknik heyettir bunu da bir kenara yazalım.
Son iki hafta biraz havayı kaybettik gibi, dikkat!
Hep sonlar akıllarda kalır, bu kural hoca içinde geçerli, oyuncular içinde, yönetim içinde.
1999’da bizimde içinde olduğumuz kadro ile içeride 4 maç üst üste kazandıktan sonra bu sene bu maçla buna çok yaklaşmıştık ama olmadı.
Unutmayalım; ‘En mutlu insanlar her şeyin en iyisine sahip olan değillerdir, sadece sahip oldukları her şeyi en iyi şekillerde kullananlardır.’
Elimizde ki puanları ve avantajları en iyi şekilde korumalı ve kullanmalıyız arkadaş benden söylemesi.