Cumhuriyet tarihinin en önemli edebiyatçı ve fikir adamlarından Necip Fazıl’ın manevi ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla bu yıl 10’uncusu düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı programla sahiplerini buldu.
Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayasofya'yı yeniden açan Cumhurbaşkanı olarak anılmak inanın bizim gönül dünyamızda şereflerin en büyüğüydü. Ayasofya'nın yanındaki birçok, şu anda oradaki müktesebat diyeceğim, onlar rahmetli Kadir Bey zamanında yenilendi. Fakat şu andaki zat, oradaki birçok eseri ne yazık ki çalarak, kaldırarak adeta boşaltılmış bir harabeye döndürdü. Ve şimdi biz orayı yeniden restore ediyoruz, renove ediyoruz. Bunlara hiçbir şey bırakılmaz. İnanın öyle, bunlar ülkeyi bile çırılçıplak hale getirirler. Göreve geldiğimiz zaman çöp, çukur çamurdu İstanbul. Öyle almıştık. Ama kendilerine nasıl bir İstanbul teslim ettik, ortada. Onlar şimdi yine ne yaptılar? Aynı hale dönüştürdüler.
Dönüştürüyorlar. Onun için 31 Mart çok önemli. Yeniden İstanbul'umuzu, Türkiye'mizi aslına rücu ettirmek için 31 Mart çok önemli. Ayasofya'yı biz açtık. Ama onu koruyacak olanlar elbette gençlerimizdir. Gençlerimizin bu mukaddes emanete layıkıyla sahip çıkacağına yürekten inanıyorum. Zaman bendedir ve mekan bana emanettir diyen kim var diye seslenilince sağına ve soluna bakınmadan fert fert ‘ben varım’ cevabını veren bir gençlik karşımda olduğunu görüyorum. Böyle olduğu müddetçe Allah'ın izniyle Ayasofya'nın kubbelerinden Kur'an sesi, minarelerinden ezan sesi hiçbir zaman eksilmeyecektir. Ayasofya-i Kebir Cami Şerifi Türkiye Yüzyılının sembolü olarak ebediyete kadar mümin yürekleri selamlamaya devam edecektir. Necip Fazıl'ın izini süren düşünce ve edebiyat damarı ülkemizde halen yazı, şiir ve fikir pınarlarımızı beslemeye devam ediyor" diye konuştu.