Siyaset

Erdoğan: Şehirlerimizin Yıllarını Heba Etme Devri Sona Ermiştir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'de artık sadece şovla, sadece yalanla, sadece algıyla belediye başkanlığı yaparak şehirlerimizin yıllarını heba etme devri sona ermiştir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İzmir İlçe Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı ile İzmir Şehir Hastanesi ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni'ne katılmak için kente geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk olarak Halkapınar Spor Salonu'nda yapılan AK Parti İzmir İlçe Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı Hamza Dağ, AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş, AK Parti İzmir milletvekilleri, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, parti teşkilatı, yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, "Gelin İzmir başta olmak üzere hiçbir şehrimizi Türkiye Yüzyılı belediyeciliği vizyonundan ve kazançlarından mahrum bırakmayalım. Sadece belediyeden beklemeyeceğiz. Öbür taraftan merkezi yönetim olarak; bu milletin efendisi değil, hizmetkarı olan Erdoğan kardeşiniz, ulaşımıyla, suyuyla, arıtmasıyla, çevresiyle, yeşiliyle, sosyal destekleriyle, ülkemize yakışır, milletimizin beklentilerine cevap verecek belediyelerle geleceğin Türkiye’sine yürüyelim" dedi.

‘MİLLETİMİZ, ESER VE HİZMET SİYASETİYLE YÖNETECEK BAŞKANLARI TERCİH EDECEKTİR’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle devam etti:

"Sabah yaşanılan, merkezi Menderes açıkları olan 5.1 şiddetindeki depremden dolayı tüm İzmirlilere geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü kazadan, beladan, afetten muhafaza eylesin. Cumhur İttifakı olarak İzmir Büyükşehir Belediye başkanı adayımız Hamza Dağ kardeşimizin ardından bugün diğer ilçelerimizde aday göstereceğimiz isimleri açıklamak üzere bir aradayız. Diğer şehirlerimizde de genel başkan yardımcılarımız, ilçe adaylarımızın tanıtım törenlerine iştirak ediyor. Amacımız aday belirleme işlemlerini en kısa sürede bitirerek tüm vaktimizi ve enerjimizi 31 Mart'ta sandıkları patlatmak için kullanmaktır.

Büyükşehir adaylarımız, şehirlerimiz için geliştirdikleri vizyon projelerini açıklamaya başladılar. Bundan 30 yıl önce belediyelerden aldığımız ülkemize ve milletimize hizmet emanetini, şehirlerimizin çehrelerini değiştirerek, insanımızın hayat seviyesini yükselterek bugüne kadar getirdik. İnşallah 31 Mart'ta diğer birçok şehrimiz gibi İzmir'in de tercihini gerçek belediyecilikten yana kullanacağına inanıyorum. Bugün açıklayacağımız ilçe belediye başkan adaylarımızın da kendi sorumluluk alanlarında aynı başarıyı göstereceğinden şüphe duymuyorum. Türkiye'de artık sadece şovla, sadece yalanla, sadece algıyla belediye başkanlığı yaparak şehirlerimizin yıllarını heba etme devri sona ermiştir.

Milletimiz 31 Mart'ta şehirlerini, ortak değerlerini istismar siyasetiyle değil, eser ve hizmet siyasetiyle yönetecek belediye başkanlarını tercih edecektir. Şehirlerimiz hak ettikleri atılımları gerçekleştirebilsin diye, hükümet olarak 20 yıldır ülkemizi baştan sona temel altyapı yatırımlarıyla donattık. Vizyon ve gönül birliği içinde belediye başkanlarının yönettiği şehirlerde hükümet, yerel yönetim sinerjisiyle bu atılımları hayata geçirdik."

'HESABINI SORMAK, BOYNUMUZUN BORCUDUR’

Konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunu da ancak her alemde, her yerde, her durumda şehrimizin hizmetinde, insanımızın yanında yer alacak cumhurbaşkanı ile belediye başkanlarıyla sağlayabiliriz. Hamdolsun bizim adaylarımız belediye başkanlığı koltuğunda oturan ama gözü, gönlü ve aklı başka yerlerde olan isimler gibi değildir, olmayacaktır. AK Parti'de Cumhur İttifakı'ndan seçilecek belediye başkanlarımızın sizlerin arzu ettiği şekilde çalışacağının teminatını bizzat veriyoruz. Şehirlerimize verdiği sözleri yerine getirmeyen, vatandaşlarımızı hak ettikleri eser ve hizmetlerle buluşturmayan belediye başkanlarından bunun hesabını sormak boynumuzun borcudur. Bunun için 31 Mart'ta hepimize çok büyük sorumluluk düşüyor. Önümüzdeki sayılı günleri öyle bir değerlendireceğiz ki; kapısı çalınmadık, gönlü kazanılmadık hiçbir insanımızı bırakmayacağız. Adaylarımızla, teşkilatımızla, gece-gündüz sahada olacağız, yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatacağız. Bunları yaparken maruz kalacağımız yalanları ve iftiraları ifşa edeceğiz. Şimdi burada İzmir'den öyle bir ses verin ki; diğer 80 velayetimizden duymayan kalmasın. Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? Türkiye Yüzyılı şehirleri için kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Seçim gecesi Türkiye haritasını Cumhur İttifakı renkleriyle boyuyor muyuz?" dedi.

'BU ÜLKENİN EN GÜZEL YILLARI HEBA EDİLDİ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçmişte binlerce yıl boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan bu kadim toprakları bin yıldır vatanımız olarak muhafaza etmek için çok çalıştık, çok fedakarlık yaptık. İstanbul'un yıkılışının ardından işgal acısını yaşayan bu topraklarda verdiğimiz milli mücadele bir daha böyle bir felaketle karşı karşıya gelmeme irademizin sembolüdür. Ancak mücadelemiz düşmanı topraklarımızdan söküp atmakla, İzmir'den denize dökmekle bitmedi. Milli mücadeleyi zafere ulaştırıp Cumhuriyetimizi kurduktan sonra başlattığımız demokrasi ve kalkınma hamlelerinin önü çeşitli yol ve yöntemlerle hep kesildi. Tek parti faşizminin ferasetsizliği bu sürecin maliyetini daha da ağırlaştırdı. Ülkemizin başına 40 yıldır musallat edilen bölücü terör belası da esasen yeniden bu toprakları işgal, bu milleti esir etme girişiminin bir parçasıdır. Aynı şekilde FETÖ ihanet çetesinin darbe girişimleri de aynı projenin bir başka yüzüdür. Kimi zaman vesayetin ayak oyunlarıyla, kimi zaman darbeyle, kimi zaman siyasi ve sosyal kaos girişimleriyle, kimi zaman terörle bu ülkenin en güzel yılları heba edildi. Bu kirli oyunu kuranların gayesi, Türkiye'nin büyümesine, güçlenmesine, kalkınmasına engel olarak yeniden bölgesel ve küresel bir aktör haline gelmesini engellemektir. Emperyalist güçler, bu sinsi oyuna içerden destek verecek figüranları, taraftarları, maşaları daima buldular. Kimi bilerek, kimi bilmeyerek bu senaryolarda rol üstlenenler tarih önünde ve milletimizin vicdanında hak ettikleri notları almışlardır. Buna karşılık milletimiz bir İzmir sevdalısı rahmetli Menderes başta olmak üzere demokrasi ve kalkınma mücadelesi veren kendi adamlarının hatıralarını da kalbinin en mutena köşesine yerleştirmiştir."

'MİLLETİMİZLE BİRLİKTE ALÇAK SALDIRILARA GÖĞSÜMÜZÜ SİPER ETTİK'

AK Parti'nin böyle zorlu bir dönemin ardından ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Akıl ve vicdan sahibi herkes, AK Parti döneminin Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinin zirvesi olduğunu kabul ve teslim eder. Milletimiz 1970'li yıllardaki ideolojik kavgalardan, 1980'lerdeki darbeden, 1990'lardaki siyasi istikrarsızlıktan bunaldığı için 2002'de partimizi, AK Parti'yi tek başına iktidara getirerek bir nefes almak istemiştir. Hükümetimizin ilk dönemi vatandaşımıza verdiğimiz sözleri yerine getirmek için çalışmanın yanında ülkemizin yakasından düşmek istemeyen vesayet güçlerine karşı yürüttüğümüz mücadeleyle geçti. Ardından FETÖ ve PKK devreye sokularak milli irade gasp edilmek, vatanın bütünlüğü bozulmak, devletimiz ele geçirilmek istendi. Milletimizle birlikte bu alçak saldırılara göğsümüzü siper ettik. Bu hayasız akınların tamamını boşa çıkardık" dedi.

'TAM 17 DEFA MİLLETİMİZİN HUZURUNA ÇIKTIK'

Demokratik atılımların, kalkınma hamlelerinin, eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, başlatılan yatırım seferberliğinin hiç aksatılmadan sürdürüldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sadece asırlık ihmalleri telafi etmekle, 2023 hedeflerini hayata geçirmekle kalmadık, Türkiye Yüzyılı'na giden yolun taşlarını da döşedik. Tüm bu süreçte geneliyle yereliyle, halk oylamasıyla tam 17 defa milletimizin huzuruna çıktık. Hamdolsun her biri tarihi bir imtihan olan seçimlerin tamamından da sandıktan alnımızın akıyla, birinci olarak çıkmayı başardık. Şimdi 18'inci seçimimize, imtihanımıza hazırlanıyoruz. İnşallah milletimizin desteğiyle bu seçimi de başarıyla tamamlayıp Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzü hızlandıracağız.

İzmir'in bu seçimlerde kendisini yıllardır ihmal edenlerden sandıkta hesap soracağına, tercihini gerçek belediyecilikten yana yapacağına yürekten inanıyorum. Türkiye artık çeyrek asır, yarım asır öncesinin Türkiye'si değildir. Altyapı eksikliğini tamamlayan, siyasi ve ekonomik bağımsızlığını takdim eden Türkiye'nin bölgesel ve küresel sorumlulukları da artıyor. Genişleyen siyasi etki alanımız, hacim ve miktar olarak büyüyen ekonomik ilişkilerimiz, canlanan tarihi ve kültürel mirasımız; yani güçlenen Türkiye gerçeği sebebiyle dünyada olup biten hemen hiçbir meseleye gözümüzü kapatma, arkamızı dönme lüksüne sahip değiliz" ifadelerini kullandı.

'MİLLETİMİZİN NE İSTEDİĞİNE, HANGİ İSTİKAMETİ GÖSTERDİĞİNE BAKACAĞIZ'

"Rusya-Ukrayna savaşının barışla sonuçlanması için gösterdiğimiz gayretin gerisinde bir hakikat var. Balkanlar'da ve Kafkaslar'da yaşanan her gelişmeye dikkat kesilmemizin, süreçlerin içinde aktif olarak yer almamızın gerisinde bu hakikat var. Orta Asya'dan Güney Asya'ya Avrupa'dan Afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada kurduğumuz kapsamlı ilişkiler ağının gerisinde bu hakikat var. Gazze'deki Filistinlilere yapılan zulümlere, uygulanan katliamlara, sergilenen insanlık dışı vahşetlere karşı en üst perdeden gösterdiğimiz tepkinin gerisinde de aynı hakikat var" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uluslararası Adalet Divanı'nın bu hususta dün aldığı karar, 'Dünya beşten büyüktür' haykırışımızın adeta bir aksi sedasıdır. İsrail'i bir kez daha uluslararası toplumun ve kurumların sesine kulak vererek saldırılarını ve katliamlarını bir an önce durdurmaya çağırıyoruz. Tüm bu gerçeklere rağmen Türkiye'nin sadece kendi topraklarında ve kendi vatandaşlarından ibaret bir güç olmadığını hala anlamayanlar var. Şayet biz, kendi topraklarımızda ve kendi vatandaşlarımızla sınırlı kalsaydık bizi bu coğrafyadan kırk defa kazıyıp atmışlardı. Türkiye başka ülkelerin başına gelse defalarca yerle yeksan olmalarına yol açacak badireleri, gerisindeki bu görünmeyen gücün büyüklüğü sayesinde atlatmayı başarabiliyor. Her kim aksini iddia ediyorsa, bu ülkenin içe kapanmasını istiyorsa, emin olun ardında ya bir ihanet ya bir sefil ya gaflet vardır. Biz kimin ne dediğine değil, milletimizin ne istediğine, hangi istikameti gösterdiğine bakacağız. Türkiye Yüzyılı'nın inşasını da aynı anlayışla yöneteceğiz."

'NE İZMİR NE DE İZMİRLİMİZ KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR'

Bu süreçte İzmir'in vereceği desteği çok önemli gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İzmir’le İzmirliyle aramıza kimseyi sokmadık, sokmayacağız. Ne İzmir ne de İzmirlimiz kimsenin tekelinde değildir. Bu şehre aşkla, sevdayla, azimle hizmet eden herkes İzmirlidir. Aksini söyleyenler İzmir'e en büyük kötülüğü yapanlardır. Eser ve hizmet yerine istismar peşinde koşarak ortada dolaşanların gayesi şehri ihmal ederek İzmirlilere yaptıkları ihanetin ve boğazlarına kadar battıkları yolsuzlukların üzerini örtmektir. Şu İzmir Körfezi'nin hali nedir ya? Kokudan geçebiliyor muyuz, geçemiyoruz? Bir zamanlar belediye başkanı olmadan önce Haliç işte böyleydi. Haliç'i bu pisliklerden hamdolsun biz kurtardık.

Şu andaki zat göreve geldi, göreve geldikten sonra tekrar Haliç eski haline dönmeye başladı. İzmir'in ilçelerinin, mahallelerinin, sokaklarının hali ortada. Şu güzelim körfezi önce kokutup, sonra kimyasal maddeyle o kokuyu bastırmaya çalışanların bu şehre verebilecekleri hiçbir şey yoktur. İzmir halkının tıpış tıpış sandığa gidip kendilerine oy verecek güruh olarak görenler bu şehrin insanlarının gönlünü kazanmak için niye uğraşsın ki? Biz İzmir'e efendi olmaya değil, bu şehrin ve insanlarının hizmetkarı olmaya talibiz. Konak Tüneli'ni bu anlayışla açtık. Deprem konutlarını bu anlayışla yaptık. Bunlar da darbecilikle övünmekten, bölücü örgütün güdümündeki partiye şehri peşkeş çekmeye, ecdada ve  insanımızın değerlerine küfretmeye kadar her türlü rezillik var.

Tüm bu rezilliklerini Atatürk'ün silüeti altında gizleyebileceklerini sananlar, inşallah 31 Mart'ta hak ettikleri gerçeği alacaklar. Büyükşehir adayımız Hamza Dağ gençlik kollarından beri birlikte yol yürüdüğümüz, partimizin her kademesinde İzmir'e ve ülkesine hizmet etmiş bir kardeşinizdir. İzmir'i karış karış bilen, İzmir'in her derdiyle dertlenen bu kardeşimizi ilçe adaylarımızla birlikte sizlere emanet ediyoruz. Uzun yıllardır gereksiz tartışmalar, vizyonsuz yöneticiler, istismarcı siyasetçilerin elinde heder olan İzmir inşallah Hamza Dağ kardeşimizle birlikte tarihi bir atılım içine girecektir. Derdi İzmir olan, derdi İzmir'in geleceği olan herkesin siyasi düşüncesi ne olursa olsun, Hamza kardeşimizin yanında yer almaya davet ediyorum. Cumhurbaşkanınız olarak ben de tüm imkanlarımızla İzmir'i ayağa kaldırmakla inşallah her zaman olduğu gibi seferber olacağız" dedi.