Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Anadolu Yayıncılar Federasyonu'nun 'Anadolu Sohbetleri' programında medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Bakan Bayraktar, elektrikte yüksek tüketim yapanların daha fazla ödeme yapacağı sürecin şubat itibarıyla başlayacağını söyledi. Bayraktar, Türkiye'de elektrik ve gazda vatandaşların hepsine uyguladıkları büyük bir destek olduğunu, bunun geçen sene 400 milyar, 2023'te 275 milyar lira civarında olduğunu, bu sene de yine bütçede elektrik tarafında 230 milyar, doğal gaz tarafında 200 milyarın üzerinde bir rakam olduğunu söyledi.

Sosyal medya ünlüsü çift, geçen hafta doğum gününü kutladıkları çocuklarını kaybetti Sosyal medya ünlüsü çift, geçen hafta doğum gününü kutladıkları çocuklarını kaybetti

'75 KİLOVATSAATİN KARŞILIĞI SIFIR ÇIKIYOR'

Elektrik faturalarında yeni dönemi anlatan Bayraktar, dar gelirli vatandaşlara 75 kilovatsaate kadar tüketimlerinden hiçbir bedel almadıklarını belirterek "O evde tüketim 120 kilovatsaat oldu diyelim, faturasını PTT'de ödemeye gittiğinde 75 kilovatsaatin karşılığı sıfır çıkıyor, hiçbir şey ödemiyor. 75 ila 120 kilovatsaat arasındaki 45 kilovatsaati de bizim şu anda bütün vatandaşları desteklediğimiz o düşük tarife kısmından ödüyor. Böyle bir destek grubumuz var. Bu da 4,1 milyon abone yaklaşık. Türkiye'de 42 milyon abonemiz var konutta; yüzde 10 gibi düşünebiliriz. Bu gruba özel bir destek veriyoruz. Bunlar dar gelir grubunda olan vatandaşlarımız. Bir de hepimizin içerisinde olduğu bu abone grubunun dışındaki grubun içerisindeki vatandaşlarımızda da 240 kilovatsaate kadar bir tarife var. 240'ın üzerine çıktığınızda o çıkan kısma bir yüzde 50 artırımlı fiyatla elektriği alıyorsunuz. Ama bütün bunlara baktığınızda düşük kademede, yüzde 60'ını elektriğin devlet karşılıyor, yüksek kademe, 240'ın üzerindeki kısmında yüzde 40’ını karşılıyor. Eğer 100 liralık bir faturanız varsa yüzde 50'sini devlet karşılıyor, 440 lira civarında bir faturanız varsa onun yüzde 60’ını karşılamış oluyor, düşük kademede kaldığınız için" dedi.

42 MİLYON ABONENİN YÜZDE 3'ÜNÜ ETKİLEYECEK

Bayraktar, gelir düzeyi yüksek, desteğe ihtiyaç duymayan bir grup için tüketim üzerinden bir değerlendirme yaptıklarını vurgulayarak, "Türkiye'deki ortalama tüketim 200 kilovatsaat. 'Bunun 2 katının üzerinde, 417 kilovat saatlik bir tüketim varsa bu grup artık destek grubunun dışında kalsın' dedik. Bu da 1,2 milyon abone, toplam abonelerimizin yüzde 3'ü gibi. 42 milyonun yüzde 3'ü gibi bir aboneyi etkileyecek bir düzenlemeyi şu anda hayata geçiriyoruz. EPDK, bu konudaki düzenlemeyi 2024 içerisinde kasım ayında yaptı. 2024 yılındaki bu 5 bin kilovatsaatlik tüketimi aşan grup artık elektriğin gerçek maliyeti neyse onu ödeyecek. Mevcut durumda 417 kilovatsaat 1047 liraya tekabül ediyor. Yeni dönemde 2 bin 16 lira olacak. Bu gruba böyle bir maksimumda bir artış olacak. Mesela 1600 lira fatura ödeyen birisi, faturası 2900 lira olacak. Ona yüzde 80'lik bir fiyat artışı gelmiş olacak. Veya bunu tersten söylersek normalde 2903 lira ödemesi gereken bir kişi aslında şimdi 1616 lira ödüyordu. Dolayısıyla yüzde 93 ile yüzde 56 arasında böyle bir en düşük fatura ödeyene biraz daha yüksek geliyor. Böyle bir düzenleme, 1 Mart'tan itibaren faturalara yansır. Şubat içerisinde de yansıyabilir. Çünkü şubatın 16'sında da 17'sinde de okumalar olacaktır" diye konuştu.

'FİYATLAMAYI 3 KATEGORİYE AYIRIYORUZ'

Bayraktar, 42 milyon abonenin 40 milyonuna dokunmadıklarını belirterek, "Onlara herhangi bir fiyat artışı, faturalarında herhangi bir değişiklik yok. Artık o tüketime geçtiğiniz zaman siz komple destek grubundan çıkmış oluyorsunuz. Fiyatlamayı 3 kategoriye ayırıyoruz. Bir, dar gelirli vatandaşlarımız asgari ücretin üçte biri kadar geliri olan bir haneye verdiğimiz destek grubu. Ana grup diyelim; birçoğumuzun içerisinde olduğu bir grup olacak. Bir de bu destek grubunun dışındaki bir grup olmuş olacak" dedi.

'DOĞAL GAZ FİYATLARINDA HERHANGİ BİR ARTIŞ YAPMADIK'

Bakan Bayraktar, doğal gazda da benzer bir uygulama üzerinde çalıştıklarını söyleyerek, "Onun üzerinde çalışıyoruz. Muhtemelen bu kış hiçbir şey değişmeyecek. Çünkü doğal gazda tüketimlerin çoğunluğu yüzde 70'i kışın oluyor. Dolayısıyla faturaların kışın artmış olması normal; ama doğal gaz fiyatlarında herhangi bir artış yapmadık. Ama doğal gazda da benzer bir şey düşünüyoruz. Fakat orada Erzurum'daki durumla Antalya'nın durumu farklı. Elektrikte bunu bütün Türkiye için ortalamada bir şey yapabiliyoruz; ama doğal gazda biraz daha hassasiyetle çalışılması gereken bir süreç. Ama onun üzerinde de çalışıyoruz. 2025 yılı içerisinde belki bir düzenleme olur. Muhtemelen vatandaşları etkileme noktasında belki yıl sonuna doğru ancak olabilir. Doğal gazda onu il il farklı değerlendirmeyi düşünüyoruz. Çünkü her il farklı" diye konuştu. Bayraktar, bu kış doğal gaza zam gelmeyeceğini söyleyerek, "Elektrik için konutlarda benzer şeyi düşünüyoruz. Bu ilk çeyrek için bir şey düşünmüyoruz. Zam yok" dedi.

'TÜRKİYE'NİN KÖMÜRÜ TERK ETME LÜKSÜ YOK'

Bakan Bayraktar, ABD'de Trump'un göreve gelmesinin enerji sektörüne yansımasına ilişkin, "İşte bugüne kadar hep 'yerli, yenilenebilir kaynaklar' diyoruz. Mesela kömür. Türkiye'nin kömürü terk etme lüksü yok. Dolayısıyla hep böyle daha dengeli, bütün kaynakların içerisinde olduğu bir politika geliştirmeye gayret ettik. Dolayısıyla şu anda, gerçi Trump yenilenebilir enerjiyi biraz dışlayan açıklamalar yapıyor; ama onu da yapmıyoruz. Çünkü yenilenebilir hakikaten bizim için olmazsa olmaz bir konu. Dolayısıyla bu anlamda politikalar birbirine uyumlu gibi gözüküyor. Bizim aslında ortaya koyduğumuz bugüne kadarki bütün politikalar değişen durumlara göre de kendisine yer bulabilecek politikalar. Çok büyük bir yatırım yaptık. Mesela LNG altyapımızı geliştirmeye, gazlaştırma tesislerimizi arttırmaya, dolayısıyla bu alanda Türkiye'ye ciddi bir LNG alternatifi oluşturmuş durumdayız. Boru hatlarıyla çevremizdeki ülkelerden doğal gaz almaktan da vazgeçmememiz lazım. Kendi gazımızı üretiyor olmamız lazım. Daha çok üretmemiz lazım" diye konuştu.

'30 YILLIK RÜYAMIZ GERÇEĞE DÖNÜŞECEK'

Bayraktar, Türkiye'de 53 milyar metreküp gazın yüzde 3'ünü tasarruf etseniz, onunla Moldova'nın bütün ihtiyacının karşılanacağını söyleyerek, "Macaristan'la bu ticaretimiz var, Romanya'yla var, Bulgaristan'la var. Değişik ticari formatlarda bunlarla çalışıyoruz. Diğer ülkelere de bu anlamda katkı yapabiliriz. Türkmen gazının önce Türkiye'ye gelmesiyle alakalı da yoğun bir çalışmamız devam ediyor. İnşallah bu bizim 30 yıllık rüyamız inşallah gerçeğe dönüşecek. Son aşamalara geldik diyebilirim. Hazar geçişinde sıkıntı var. Ama farklı formüllerimiz var bununla alakalı. Onun üzerinde çalışıyoruz; ama inşallah netleşince paylaşmak daha isabetli olur" dedi.

'BU SENE KEŞİF YILIMIZ OLACAK'

Bakan Bayraktar, petrol ve doğal gaz üretimine ilişkin, "Gabar 75 bin varili geçti çok şükür, ciddi bir üretime ulaştık orada. Ama daha yukarı gidecek. Artmaya devam ediyor. İnşallah bu sene bizim keşif yılımız olacak. Özellikle o bölgeden ciddi bir beklentimiz var. Dolayısıyla yeni keşiflerle bu miktarlar daha da artacak. Türkiye'nin diğer yerleri, yaptığımız üretimler bizim yurt dışı üretimlerimize baktığınız zaman yaklaşık ihtiyacımızın yüzde 15'ini hem doğal gazda hem petrolde kendi üretimimizle karşılıyoruz diyebiliriz. Bunun bir kısmı dediğim gibi 130 bin varil civarında Türkiye'de üretimimiz var petrolde günlük. 40 bin varil civarında yurt dışındaki varlıklarımızdan gelen Irak'tan, Azerbaycan'dan gelen üretimimiz var. Bunları topladığınızda yüzde 15-16'lar civarında ihtiyacımızı karşılıyoruz diyebiliriz. Bu noktaya geldik çok şükür. Ama tabii gidecek çok yol var. Onun için hem Türkiye'de üretimi artırmak hem de yurt dışındaki farklı coğrafyalarda, farklı ülkelerde yapacağımız anlaşmalarla oradaki üretimimizi de artırmayı hedefliyoruz. Bunlar Irak olabilir, Libya olabilir, Afrika'daki daha başka ülkeler olabilir, Azerbaycan olabilir. Dolayısıyla bu anlamdaki çalışmalarımız da devam ediyor" diye konuştu.

'HALEP'E DOĞAL GAZ BORU HATTI ÇALIŞMAMIZ VAR'

Bakan Bayraktar, Suriye'nin elektrik konusuyla ilgili Kuzey Suriye'ye, Türkiye'nin harekat bölgelerine, İdlib'e elektrik transferinin zaten uzun yıllardır olduğunu söyleyerek, "Onun ilk etapta yüzde 50 kapasitesini artırmayı hedefliyoruz. Bununla beraber Halep'e kadarki iletim hattını ayağa kaldırıp, bunun için bir 5-6 aylık süreye ihtiyaç duyuyoruz, ihracatı artırmayı hedefliyoruz. İlave 500 megavat diyelim. Dolayısıyla yaklaşık 800 megavatlık bir elektrik ihracatı gerçekleştireceğiz. Özellikle Halep'in ihtiyacı yaklaşık 2000 megavat. Bunun 500'ünü buradan elektrik iletim hattıyla sağladığımızda geriye kalan kısmı oradaki rehabilitasyona, bakıma ihtiyaç duyan doğal gaz santralinden karşılanabilir. Ama doğal gaz lazım. Dolayısıyla Halep'e bir 50-60 kilometrelik bir doğal gaz boru hattıyla alakalı da çalışmamız var. Bir taraftan Avrupa'ya doğal gaz götürürken, bir taraftan Suriye'ye de doğal gaz götürmeyle alakalı bir çabanın içerisindeyiz. Gün gelir belli olmaz, bakarsınız o doğal gaz boru hattı reversible çalışır, ters akış olur. Orada bir kaynak olursa onun Türkiye'ye gelmesi de söz konusu olabilir. Ama bizim önce Suriye'nin elektrik altyapısının ayağa kaldırılması, şu anda önceliğimiz. Türkiye'deki Suriyelilerin 3'te 2'si dönmeyi düşünüyor ülkelerine. Ama oradaki şartların, hayatın normal akışını sağlayacak unsurların tesis edilmesi önem arz ediyor" değerlendirmesini yaptı.

'AKKUYU'DA BU SENE ELEKTRİK ÜRETİMİNİ HEDEFLİYORUZ'

Bayraktar, Türkiye'nin enerji politikalarına ilişkin, "Politikalarımızı hiçbir kaynağı dışlamıyoruz. Türkiye nükleer de yapmalı, rüzgar, güneş, yenilenebilir kaynaklarını da devreye almalı. Akkuyu'daki sıkıntı evet Çin ekipmanıyla çözülüyor ama neredeyse 1,5 yıllık bir gecikmeye mal oldu bize. Dolayısıyla şu anda onun etkilerini görüyoruz. İlk reaktörle alakalı hedef bu sene test üretimi de olsa bir elektrik üretimine inşallah başlamayı hedefliyoruz. Dolayısıyla ilk reaktörden elektrik üretimi bizim için çok kritik. Türkiye için çok tarihi bir an olur inşallah o an. İnşallah hep birlikte görürüz o anı. Ama Karadeniz, Sinop projesi; Kore, Rusya bu sahayla ilgilenen ülkeler. Çin'le Trakya'daki projeyi konuşuyoruz. Dolayısıyla bunlardan bu ülkelerden biriyle de önümüzdeki süreç içerisinde bir anlaşmaya varmayı hedefliyoruz. 2025 bunun için de kritik bir yıl, önümüzdeki birkaç ay bizim için önemli. Biz anlaşma yapmalıyız ve çalışmaya başlamalıyız ki 2035’te ilave 2 reaktör devreye alma hedefini tutturabileyim. 2035’te benim 7200 megavata gitmem için 2 reaktörü devreye almam lazım" dedi.

'ÇAYIRHAN'DA İŞÇİMİZİN ENDİŞE EDECEĞİ BİR ŞEY YOK'

Bayraktar, Çayırhan Termik Santrali'nin özelleştirilmesine ilişkin, "2002 yılından beri aslında uyguladığımız bir enerji politikası var. 'AK Parti olarak enerjide devletin oyuncu olduğu bir modeli terk ediyoruz' dedik. 'Artık bunlar özel sektör eliyle yapılacak hizmetlerdir' diye bir model ortaya koyduk ve bunu da başarıyla uyguladık. 31 bin megavat o gün kurulu gücümüz vardı, 115-116 bin megavatlara geldik. Bu aradaki 85 bin megavatı özel sektöre yaptırdık. Ve bir alım garantisi vermedik. Özelleştirme programında da 2021 yılından beri var zaten burası. İşçilerin hakları, kamu işçilerinin hakları zaten kanunen korunuyor. Orada işçi sayısı ile ilgili firmaya garanti vereceğini söylüyoruz. Orada kaç kişi çalışıyor? 2000 kişi. Bu sayı 1999 olmayacak mesela 5 yıl boyunca. Sendikanın, bu anlamda işçilerimizin endişe edecek bir şeyleri yok" dedi. Bayraktar, Sakarya Gaz Sahası’ndaki üretimin 7 milyon metreküpe geldiğini de söyleyerek, "Yaklaşık 3 milyon hanenin doğal gazını kendi gazımızla karşılıyoruz bugün. Ama inşallah nisana gelmeden 7 milyon metreküp, 9'u geçeceğiz, 2026 Temmuz’da da inşallah 2 katına çıkacağız, 20 milyon metreküpe geleceğiz" diye konuştu.

'MADEN VE YENİLENEBİLİRDE İZİNLERİ KOLAYLAŞTIRACAĞIZ'

Bakan Bayraktar, maden ve yenilenebilir enerjinin önemine dikkat çekerek, "Türkiye'nin yenilenebiliri olmazsa olmaz bir husustur. Herkes yapıyor diye yapmıyoruz bu işi. Bizim arz güvenliğimize katkı sağlıyor. Bizim dışa bağımlılığımızı düşürüyor. Ben burada 800 milyon metreküp doğal gaz kullanarak üreteceğim elektriği, 1200 megavatlık rüzgarda üretiyorum. 400 milyon dolar sadece buranın 1 yıldaki 20 yıl derseniz alım garanti süresine 8 milyar dolarlık bize doğal gaz ithalatını önleme katkısı var. Şimdi yatırımcının bir taraftan da çevresel izinlerle alakalı, imarla alakalı, tarım-orman, mera izinleri vesaireyle alakalı böyle uğraşı devasa bir bürokrasi var. Bizim bu yaklaşık 40 ay zaman zaman 48 ayı bulan izin süreçlerini düşürmeyle alakalı bir hedefimiz var. Bu proje olmuyorsa, olmadığını yatırımcı bilsin. Oluyorsa da bu süreçleri 18 veya 24 aya düşürelim. Benzer şeyi madende de söylüyoruz. Bu izinlerle alakalı muhtemelen bu salı günü son bir kez Cevdet Bey'in başkanlığında toplanacağız. Ve Meclis'e bir kanun sevk etmeyi planlıyoruz. Hem madenlerde hem de yenilenebilir rüzgar ve güneşte izin süreçlerini kolaylaştırıcı, bir anlamda bürokrasiyi kolaylaştırıcı bir reform paketi bu. İnşallah bunu uyguladığımızda süreçler hızlanacak ve 120 bin megavata inşallah bu şekilde gideceğiz" dedi.

'ARAMA İZNİ İÇİN AYLARCA YILLARCA BEKLEMESİN'

Bayraktar, çevreyle uyumlu, iş sağlığı ve güvenliğine önem vererek ve katma değerli bir şekilde madenlerin ekonomiye kazandırılması gerektiğini söyleyerek, "Onun için de biraz süreçleri kolaylaştırmamız lazım. Madencilik arama işi. 'Arama süreçlerini biraz kolaylaştıralım' diyoruz. Aramada bir tane sondaj yapacak; bunun için aylarca yıllarca beklemesin, bir an önce o izni alıp aramasını yapsın. Şu anda dünyada büyük bir maden savaşı var. Bu konuya bir seferberlik bilinciyle yaklaşsak, bizim Türkiye olarak böyle bir potansiyelimiz var toprak altında. 100 ton üretime çıkmamız lazım. Rekor yılımız 42 tondu, 100'e çıkmamız lazım" diye konuştu. 

Kaynak: dha