EURO 2024 ve Dortmund!

Türkiye-Portekiz maçı için Dortmund’a giden Burak Güleç UEFA EURO 2024 gözlemlerini gunaydinsamsun.com okurları için kaleme aldı.

Futbolla ilgilenen birine Dortmund derseniz aklına hemen kentin takımı Borussia ve taraftarlarının oluşturduğu ‘sarı duvar’ gelir.

Türkiye-Portekiz maçının Dortmund’da oynanması bizim için tatlı bir tesadüf oldu. Dortmund’a ayak basmadan önce tahminim her yerin sarı ve siyah renklerle kaplı olacağıydı. Ancak bir de ne görelim? Tren istasyonundan çıkıp şehrin sokaklarına adım atınca gördük ki biz Almanya’da değil Türkiye’deyiz.

Yer gök kırmızı beyaz.

Gurbetçilerimize sanki şehri uyandırma görevi verilmiş. Araçlarıyla tur atarken çaldıkları kornalarla adeta şehri ayağa kaldırdılar. Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinden gelen gurbetçilerimizin heyecanı gerçekten görmeye değerdi.

Sokaklar Türklerle ve Türk bayraklarıyla dolu. Çarşılar, parklar, lokantalar adeta Türkler tarafından istila edilmiş gibiydi. Herkes günün anısına fotoğraf çekiniyor. Türkiye tezahüratları şehri inletiyor. Bileti olmayanlar bilet bulabilmek için çalmadık kapı bırakmıyor.

Maçtan önce şehir merkezindeki fanzone alanı adeta karnaval yerini andırıyordu. Dj’ler, yarışmalar,  etkinliklerle futbolu spor aktivitesi olmaktan çıkarıp eğlence aktivitesine dönüştürmüşler.

Haliyle yemek yemek için sıra bekleyenler, günün anısına hediyelik eşya alan taraftarlar, Dortmund’a bir gün önceden ulaşıp otellerde konaklayanlar, maç günü çevre ülke ve şehirlerden gelenlerin Dortmund şehrine bıraktıkları parayı hesaplamak gerçekten zor.

***

Dortmund’a indiğimiz andan itibaren aklımız hep sarı duvardaydı. En çok merak ettiğim 62 bin kişilik stadyum nasıl oluyor da beş dakikayı bulmadan boşalıyordu.

Stadyumu şehrin üç kilometre dışına çevresi ağaçlarla çevrili parkın ve kongre merkezinin hemen yanına konumlandırmışlar. Tramvay ile ulaşımın olduğu devasa bir kompleks kurulmuş. Stadın yaklaşık 500 metre dışında üst aramasından geçerek ve biletinizin olduğunu teyit ederek kendinizi stadın çevresinde buluyorsunuz. Stadın dört köşesine kurulan turnikelerde biletinizi okuttuktan sonra tribünlere giriyorsunuz.

Bizdeki gibi demir bariyer yok. En kısa sürede stada girebiliyor aynı kısalıkta stattan çıkabiliyorsunuz.

İnsanların oyundan zevk alması için, maçın stresten uzak bir ortamda oynanması için her şeyi düşünmüşler.

***

Tribünlere adım atmamız ile beraber gördük ki biletlerin % 75’ini Türkler almış. Stat içinde inanılmaz güzel bir atmosfer vardı. Maçın üzerinden birkaç gün geçtiği ve saha içine dair herkes yorum yaptığı için aynı şeyleri tekrarlamak istemiyorum.

Ancak söyleyeceğim şu: Daha kaybedilmiş hiçbir şey yok. Çekya maçından çıkacak üç ihtimal halinde bile gruptan çıkmamız mümkün. Başka bir Milli Takım yok. Bu turnuva da bu kadroyla oynanacağına göre desteğe devam.

Bu kadar Türk’ün olduğu bir turnuvada bir tribün sloganıyla bitirelim: Burası Türkiye burdan çıkış yok!