Gisdol’un tüm oyuncularından verim alma gayreti ve anlayışı takımının varlık nedenine dönüşmüş durumda.
Belki de o nedenle 11’leri öngörülebilir değil. Süre içinde tüm değişiklik haklarını kullanarak, sahada daha diri ve son ana kadar oyuna asılan bir takımı da olsun istiyor.
Planı tuttu hocanın. Sonradan oyuna giren Fofana ve Ercan’ın ortaklığı sonrası gelen gol ile…
Ama kabul etmek gerekir ki, topa baskıda ne kadar iyiyse takımı, topla birlikte o derece sorunlu bir görüntü verdi maç boyunca. Temposuzluk asıl şikayet konusuydu.
Doğaldır, pozisyon fukaralığına neden oldu bu. Sarı kartlı Marıus’u dolayısıyla Samsunspor’u korumak için devrede kenara alması, genel bakış açısı ile anlaşılabilir bir tercihti.
Ancak, bir iç saha maçında hem de direkt rakibiniz ile oynarken, içerisinde riskler barındıran oyunlara da yönelmek zorundasınız. Yani, riskse risk…
Sanki bu maç öyle bir maçtı. Sonu Gisdol’u haklı çıkarsa bile! Mustafa, Satka, Alim ve Soner’li bir defans hattının çok güvenilir bir hat olduğunu söyleyebilmek maalesef mümkün değil.
Safları sıklaştırdığında bu defo tamamen ortaya çıkmıyor ancak. Öndeki arkadaşları çok yardımcı oldu bu konuda.
Onu da bir kenara not etmekte fayda var. Geniş alan oyunundan ziyade sabırlı oyun bu kadronun genetiğine yatkın sonucu çıkar mı acaba bu detaydan?