Spor

İsmail Uyanık Türk Futbolunun Geleceği İçin Yeni Stratejiler Gerekiyor

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkan Aday Adayı İsmail Uyanık, “Bu kadar müşterisi olan bir ürünü doğru dizayn edip de satamamak yönetimin ve sistemin hatasıdır” dedi.

TFF Başkan Aday Adayı İsmail Uyanık, Tivibuspor’da Metin Pekgüven canlı yayın konuğu oldu. Pekgüven’in sorularını yanıtlayan Uyanık, federasyon başkanlığı seçimlerinin son 17 yıldır tek adaylı seçimlere evrildiğini belirterek, bu durumun genel kurul tarafından gözden geçirilmesi gerektiğini savundu.

Kulüplerin genel kurul öncesi delege listesinin belli olmasının ardından 60 imzalık desteği almayı önemsediğini ancak bunu bir sorun olarak görmediğini ifade eden İsmail Uyanık programda şunları konuştu:

“Benim gibi düşünen 15-20 senelik yürüdüğümüz bu yolda, birbirimizi pratikte test etme şansı olduğumuz, zor şartlar altında birbirimizi gözlemleme şansı olduğumuz yol arkadaşlarımız, hepsi de toplumda karşılığı olan ciddi futbol adamları. Onların hepsi memnuniyetlerini bildirdiler. Zor bir iş olduğunu, özellikle bu dönemki şartların seçimleri kazanmak için çok zor olduğunu ama Türk futbolunun doğrularını söylemek adına da yaptığım işin son derece kıymetli olduğunu söylediler.

Ben de zaten çalışmamı iki bölüme ayırdım. Bir tanesi futbol camiası, futbol ailesinde oy alacağım kişiler diğeri endüstriyel futbolun olmazsa olmaz asıl hitap edilmesi gereken futbolseverler. Futbol paydaşlarının birbirlerine olan inançlarının ve güvenlerinin minimize olduğu bir dönemdeyiz. Bunun getirdiği güvensizlik ve her şeyin altında şüphe ve paranoya aramaya başladık. Seyirci, futbolcu, hakem ve yönetici herkesin yaptığı işin altında başka sebepler aramaya başladık. Tabi tek tek değil de geneldeki başlığı değiştirerek hepsini birden düzeltebilecek adımları atacağız. Adaletli ve hakkaniyetli, herkese aynı yakınlıkta olduğunu ispat eden bir yönetim, kucaklayan bir federasyon…

Adaletin olmadığı yerde, insanlar eğer ‘adalet yok’ diye düşünüyorlarsa canlarının yandığı noktada kendi cezaların,ı kendi metotlarıyla vermeye kalkarlar. Bir kulüp başkanının hakeme yumruk atacak kadar vandal bir hareketinin altında sadece bu kulüp başkanının eksikliğini görmektense onu buraya getiren duyguları da analiz etmek lazım. Bu asla o eylemi tasdik etmek anlamına gelmiyor.

Türk Futbolunun Swot Analizini Yapmamız Lazım

Ama öyle düşünüyor ki onun canını yakan o hakem ceza almayacak, böyle düşündüğü için hiç olmazsa kendi futbol hayatını bitirmesine rağmen o cezayı kendi veriyor. İşte sahadan çeken kulüp başkanı, su şişesini rakip takım oyuncusunun veya hakemin kafasına fırlatmaya çalışan seyirci yani barbarlık ve vandallık duygularını tatmin edenlerin dışında cezayı, kendi adaletini kendi tesis etmeye çalışan insanlardan oluşuyor. Önce sistemimizi kurmamız lazım.

Bugün kulüpleri yöneten çok kıymetli, ticari hayatta, sanayi hayatında kendini kanıtlamış insanlar yeni bir projeye başlarken fayda maliyet analizi dediğimiz yani artıları eksileri swot analizi yaparlar. Biz de işe başlarken aslında Türk futbolunun swot analizini yapmamız lazım. Yani bizim ve rakiplerimize karşı, gelişmiş futbol ülkelerine karşı artılarımız, neler eksilerimiz neler, işte paramız onlardan az ama genç nüfusumuz onlardan fazla gibi.

Bu kadar müşterisi olan bir ürünü doğru dizayn edip de satamamak yönetimin ve sistemin hatasıdır. Biz ne yapacağız? Türkiye'yi yetiştirici bir ülke haline geleceğiz. Kendi futbolcu kalitemizi yükselteceğiz ve bol bol futbolcu yetiştireceğiz. Sadece yükü gurbetçilerimizin sırtında, milli takımın yükünü profesyonel liglerde oynayan oyuncu yükünü sadece 3,5-4 milyonluk insanlarımızın çocuklarının sırtına bırakmayacağız.

Futbolumuzun Kalitesi O Zaman Yükselir

Bunları yaptığımız zaman doğru noktaya getirip de kendi insanlarımıza rekabet edecek eğitimleri,  onların hak ettikleri eğitimi ve yetişme şansını verdiklerimiz zaman bir sürü sorunun cevabı kendiliğinden geliyor. Ben yeterli futbolcu üretince ithalat da serbest olsun ihracat zaten olacak. O zaman, ben futbol kalitesini yükselttiğim zaman yabancı oyuncu gelmiş gelmemiş umurumda olmaz. Ama ben aşağıda kendi insanlarımıza kendi gençlerimize gerekli şansı vermeden, altyapı desteğini vermeden sınırsız yabancıyla, onların önünü kapıyorsam bu günü kurtarmak için bir çalışmadır ve günü bile kurtaramaz. Nitekim asıl büyük endüstriyel futbolun hedef ligleri olan Şampiyonlar Ligi ve UEFA liglerinde, Türkiye’de uzak ara rekor sayılarla, farklarla şampiyon olan kulüplerimiz maalesef oralarda başarılı olamıyor. Dolayısıyla hepimizin adına köklü kulüplerimiz ve Anadolu kulüplerimizi adına doğru sistemi tekrardan masaya yatırıp ekibimizle birlikte Türk futboluna yeni bir strateji gelişme ve büyüme, strateji geliştirmek ve uygulamak mecburiyeti var.

Hakem Konusu

Ben Türk hakemlerinin eğitim kalitesiyle ve yönetim yetenekleriyle bir eksikleri olduğunu düşünmüyorum. Bu krizli dönemden toplumsal mutabakatı sağlamak adına palyatif yani geçici tedbirler alabiliriz. VAR’a işte yabancı getirilebilir. Hep beraber otururuz istişareyle, diyalogla geçici tedbirler alabiliriz. Ama uzun vadedeki hedefimiz mutlaka ve mutlaka kendi kendine yeten hatta yurt dışındaki final maçlarında görev alacak formda ve kalitede hakemler üretmek olmalıdır. Buna yetecek gücümüz var."