Samsunspor eski Başkanı İsmail Uyanık, kulüp ile Halk Gazetesi arasındaki gerilime ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Gazetenin Spor Müdürü Davut Aktaş’ın kaleme aldığı ve kendisinin adının da geçtiği bir yazıya ilişkin açıklamalarda bulunan İsmail Uyanık, “Bir tatsızlığa referans gösterilmenin dayanılmaz hafifliği” başlığı ile paylaştığı yazısında şunları ifade etti:
“Uzun sayılabilecek idarecilik geçmişimde yollarımızın ayrıldığı nice arkadaşlarım oldu. ‘Hata kimde’ sorgusundan bağımsız olarak, bu yol ayrımları beni şaşırtmadı ve geçmiş seçimlerimle ilgili sükutu hayal yaratmadı. (Kimseye yokluğunda tökezleyeceğim kadar bir anlam yükleyememektendir belki)
Sonuçta yönetimin ortak paydası, ARMAYA hizmet, saygı, sevgi, sorumluluk ve bağlılıktır. ‘Başkanın Adamı’ olmaz. Başkan ve yönetim kulübün adamıdır. Profesyonellere gelince durum aynıdır, üstelik bir de ‘Ekmek Parası’ kaygısı söz konusudur…
Üç kez başkanlık yaptım, ayrılırken ne bir yöneticiye ne de personele ‘Siz de ayrılın’ demedim. Tam tersine, ‘kulüp hafızası ve deneyim başarı için şarttır, biz sadece armanın hizmetindeyiz!’ gerçeğini vurguladım, devam etmelerini salık verdim. Geçmiş yöneticilerimiz ve İbrahim Canbulat, Murat Sandıkçı, Yusuf İpoğlu, Derya Zeren hoca gibi gönüllü profesyonellerimiz canlı şahidimdir…
Halk Gazetesi’nin sahipleri, yazarları ve emekçileriyle yıllara dayanan bir hukukum var. Samsun’da yerel basının öncülerinden olan bu oluşumun geçmişteki kurucu ortağı olmak hala gururla taşıdığım bir apolet.
Selahattin Soykan 1993’ten bu yana iyi günde kötü günde yanımda duran, güçlü rüzgarlara göre kıble değiştirmeyen sağlam bir dostumdur. Bu bağlamda doğal olarak oğlu Soner’e karşı sorumluluklarımı elimden geldiğince yerine getirmişimdir. Bu yoldaşlık hukukunun gereğidir. Soner’in 2018 sonrası bana karşı varsa dedikodusu, yanlışı, bu bana zarar veremez umurumda da olmaz. Kendi vicdanı ile arasındaki bir meseledir.
Halk gazetesindeki dostlar ve A.Ş. arasındaki, bence hiç kimseye faydası olmayacak bu gerginliğin giderilmesini umuyorum. Gazeteci tabidir ki doğruyu ve eğriyi özgürce, basın etiğine uygun olarak kritik ederken, muhatabına saygı göstermeli. A.Ş.’de bu duruşa aynı ciddiyet ve saygıyla karşılık vermelidir.
Bu açıklama Davut Aktaş dostumun 1 Ocak tarihli Halk Gazetesi’ndeki yazısına istinaden yazılmıştır. Bu vesileyle, armamıza ve sevenlerine, şanla, onurla geçecek bir yeni yıl diliyorum…”
