Bir futbol takımında, çalışanlar dahil tüm ekip kendine güvenmiyorsa başarılı olma şansı sıfırdır…
1- Kendine güvenen oyuncular kazanmak için oynarlar; risk almaktan, harekete geçmekten çekinmez ve maçın kontrolünü ele geçirirler.
2-Güveni düşük olan oyuncular ise sadece kaybetmemek için oynarlar, hata yapmak istemezler ve topla olduğunca az temas etmek isterler.
Bizim takım ikinci şıkta olan bir takım olmuş ne yazık ki…
Kendine güven, takımına güven yerlerde sürünüyor.
Her şeyi bir kenara bırakıp bu güvensizliği ortadan kaldırmak lazım arkadaş.
Maça gelince; tipik bir deplasman takımı gibi oynamaya çalıştık. Yakaladığımız toplarla sonuca ulaşmak istedik ama o sonuca ulaşacak ne çabuk kanat oyuncularımız vardı ne iş bitirecek golcülerimiz vardı.
Atanın ve tutanın çok iyi olmazsa, kanatların da kırık ise nasıl uçacaksın arkadaş nasıl.
Deplasmanda oynayan bu oyun, Ercan Kara’nın oyunu değil. Marius’un da oyunu değil arkadaş.
Başarısızlıktan korkmayacaksın arkadaş, küçük hedeflerden korkacaksın.
Büyük hedeflerde başarısızlıkta görkemlidir arkadaş.
Bu saatten sonra 1 puan için ‘küçük hedeflere’ koşacağına galibiyet için ‘büyük hayal kırıklarını’ tercih ederim arkadaş.
Arkadaş silkelenin, birbirinizi tokatlayın, kendinize gelin. Büyük Düşünün Büyük.
Kaybedişiniz bile büyük olsun, yürekli olsun arkadaş.