Kutsanmış Gün…

Dün arkadaş sohbetinde bir dostumun, veli whatssap grubuyla hediye yarışmalarının yazılarına şahit oldum.

Yine aynı dostum bir kaç ay önce çocuğuna “hiperaktif” diyen sınıf öğretmeniyle burun buruna gelmişti.

“Tonlarca para alıp birde hiperaktif diyorlar çocuğuma” diye hayıflanmıştı.

Bilirsiniz pek moda şu “hiperaktif” kelimesi.

Öğretmenlerle psikologlarla anlaşmış gibi;

Öğretmenin psikoloğa yolladığı çocuğa, psikolog hemen yapıştırır “hiperaktiflik aslında yüksek zeka belirtisi aldırmayın” diye yolluyor. Derin bir oh çeken aileler yüksek zeka buldukları çocuklarını en ufak müdahale etmiyor.

Öğretmense zaten o hiperaktif kelimesinin konforuna çoktan alışmış.

Artık kabul edelim, okul da evler de tam bit eğitim ‘Zaiyatı’!

Türkiye’nin en büyük kanayan yarası burası, ne yaptıysak olmadı ama hep kutsal kaldı.

Sosyal medyada da en havalı hediyeyi alıp birde paylaşmışsan oh senden iyisi yok!

25 Kasım sabahı çocuklar ‘müfredat’ın belirlediği kutsallardan devam.

Peki insan sormaz mı sosyal medyayla zihni tıka basa dolu, günlük hayat dertleriyle boğuşmaktan yorgun düşmüş ve o arada “dünya” meselelerinden habersiz kalmış öğretmen ne verebilir?

Durum ortada değil mi? Hiç !