Samsun

OMÜ’nün Sukuşu Sayımı Eğitimi ile 98 Bin Kuş Tespit Edildi!

Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin Kış Ortası Sukuşu Sayımları kapsamında 71 türden 98 bin kuş tespit edildi. Bu eğitim, sulak alanların sağlığı hakkında önemli veriler sunuyor.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ornitoloji Araştırma Merkezi’nde, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen Kış Ortası Sukuşu Sayımları kapsamında önemli bir başarı elde edildi. Eğitimlere katılan gözlemciler, 71 farklı türden yaklaşık 98 bin sukuşu tespit etti.

Sulak Alanların Sağlığı İçin Kuş Sayımı

Kuşlar, ekosistemlerin sağlık durumunu belirleyen önemli biyoindikatörler arasında yer alıyor. Özellikle sukuşları, sulak alanların sağlığı ve kalitesi hakkında kritik bilgiler sunuyor. OMÜ Ornitoloji Araştırma Merkezi, bu veriler ışığında sulak alanların mevcut durumunu izleyerek koruma çalışmalarına katkı sağlıyor.

Sukuşu Sayımı Eğitimi Düzenlendi

Fransa Kalkınma Ajansı destekli “Sulak Alanların Sürdürülebilir Yönetimi İçin Kapasitenin Güçlendirilmesi” projesi kapsamında, OMÜ Ornitoloji Araştırma Merkezi tarafından teorik ve uygulamalı eğitimler düzenlendi.

  • Doç. Dr. Kiraz Erciyas Yavuz, sukuşu sayımlarının önemi ve teknik detaylarını katılımcılara anlattı.
  • Prof. Dr. Yakup Sancar Barış, katılımcılara sukuşu türlerini tanımlama ve sayım becerilerini geliştirme eğitimi verdi.

Uygulamalı Eğitimler: Kızılırmak Deltası

Eğitimlerin uygulamalı kısmı, Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan Kızılırmak Deltası’nda gerçekleştirildi. Katılımcılar, tür tanımlama ve sayım becerilerini pekiştirerek, 71 farklı türden 98 bin kuşun sayımını tamamladı.

Türkiye’nin En Uzun Süreli Kuş İzleme Çalışması

Kış Ortası Sukuşu Sayımları, 1967’den bu yana Türkiye’de düzenlenen en uzun süreli kuş izleme çalışması olarak dikkat çekiyor. Bu çalışmalar, özellikle az ziyaret edilen sulak alanların durumunun izlenmesine ve detaylı verilerin elde edilmesine olanak sağlıyor.

OMÜ Ornitoloji Araştırma Merkezi’nin bu çalışmaları, sulak alanların korunması ve sürdürülebilir yönetimi adına büyük bir adım olarak görülüyor.