Samsun’da yaşayan Yusuf Bank (52), yıllarca kuyumculuk yaptıktan sonra tutkusu olan antikacılığı meslek haline getirdi. İlk olarak plak ve radyo gibi sevdiği parçaları biriktirerek başladığı koleksiyonculuk, zamanla nadir eserlerle dolu büyük bir antika mağazasına dönüştü. Bank, “Bir gün bu işi yapacağım dedim ve başardım” ifadelerini kullandı.
“Antika Ne Kadar Yaşlı Olursa O Kadar Kıymetlidir”
Yusuf Bank, antikaların taşıdığı yaşanmışlık duygusunun değerlerini artırdığını belirtti. Elinde Osmanlı dönemine ait gümüş köstekli cep saatlerinden Fransız porselen gövdeli gaz lambalarına kadar birçok kıymetli eserin bulunduğunu dile getirdi. Özellikle geçmişin izlerini taşıyan sandalyeler ve porselen sobalar, koleksiyonunun en gözde parçaları arasında yer alıyor.
“Eskiyi Bilmeden Yeniyi Anlayamayız”
Antikaların günlük kullanımdan çıksa da paha biçilemez manevi değerlere sahip olduğunu vurgulayan Bank, “Geçmiş kokan bir mağaza kurduk. Eskiyi bilmeden yeniye ulaşamayız. İnsanlar artık geçmişe ve yaşanmış eserlere daha fazla değer veriyor” dedi. Son yıllarda taş plak, gramofon ve eski radyolara olan ilginin artığını da sözlerine ekledi.
Antika Tutkusu Nesilden Nesile Devam Edecek
Yusuf Bank, oğlunun eğitimini tamamladıktan sonra antikacılığı sürdüreceğine inandığını belirterek, “Antikacılık ölüp bitecek bir iş değil. Eşim ve oğlum da bu tutkuya sahip. Bu meslek birkaç kuşak daha sürecek” diye konuştu.