Geride kalan sezonun üçüncüsü Trabzonspor, dördüncüsü Başakşehir ile kupa şampiyonu Beşiktaş bu sezon inişli-çıkışlı performans sergileyince bu üç takım istikrarlı çıkışlarıyla üst sıralarda kendilerine yer buldular.
İlk devre sona erdiğinde Samsun üçüncü, Göztepe dördüncü, Eyüp lig beşincisiydi.
BJK ve İBFK altıncı ve yedinci olarak sıralanmıştı. TS kendisine ligin orta sıralarında yer bulabilmişti.
GS ve FB’nin ilk ikiyi parsellediği Süper Lig’de UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi için büyük bir heyecan ve rekabet yaşanıyor.
Avrupa yükünden kurtulan, Solskjaer’in gelişiyle toparlanan Beşiktaş ivme kazandı. Aldıkları sonuçlar onları puan sıralamasında Göztepe’nin, Eyüp’ün önüne geçirdi.
Beşiktaş, güncel formuyla üçüncülük için Samsunspor’un en güçlü rakibi.
Göztepe sakatlıklardan ve deplasman performansından sıralamadaki yerini kaybetti.
Ahmet’in GS’ye gidişinden sonra Eyüp’ün sanki ritmi bozulmuş gibi. Asiti kaçmış gazoz gibiler.
Bu büyük heyecan içinde 26. haftanın kapanış maçları tamamlandı. Beşiktaş, Kayseri’yi mağlup etti. Avrupa rekabeti içinde olduğu takımların maçlarını beklemeye başladı.
Eyüp, Gaziantep’e mağlup oldu. Akşam da Başakşehir, Sivas’ı 1-0 ile geçti.
İki Devrede İki Farklı Oyun Oynandı
Başaltı bölümünün en kritik karşılaşması Göztepe-Samsunspor arasında oynandı.
Gelelim gözlemlerimize;
Göztepe, FB ve GS’den sonra ligin en başarılı iç saha takımı. (11 maçta 9 galibiyet, 1 beraberlik)
Samsunspor, GS ve FB’den sonra ligin en başarılı deplasman takımı. (12 maçta, 7 galibiyet, 2 beraberlik)
Bu istatistiğin bize vaadi çekişmeli bir maçtı. Öyle de oldu. İki devrede iki farklı oyun oynandı.
İlk devre iki teknik adamın taktik tercihleri sahaya yansıdı ve oyun kilitlendi.
Göztepe, kanatlarda oynayan Dimata’yı, Emre’yi oynatmadı. Marius uçta yalnız kaldı. Holse de organizatör rolünü üstlenemeyince oyunun ofansif yönünde Samsunspor tıkandı, kaldı.
Etki üretemediler ama ürettirmediler de.
Samsunspor rakibi karşılarken sahaya dengeli yerleşince, Bennasser, Celil kora kor mücadele edince, Holse, Emre oyunun defansif yönünde arkadaşlarına destek verince Göztepe hücum performansı olarak kabız kaldı.
İlk yarıda Samsunspor’un Holse, Göztepe’nin Tjanic ile ürettiği pozisyonlar vardı. İşin ilginci iki takım adına maçın kaleyi bulan tek isabetli şutunun gol olmasıydı.
Golün ‘uzak ihtimal’ olduğu devrede uzatma dakikalarında Göztepe, Samsun savunmasının dalgınlığından faydalanarak kısır mı kısır maçta bir gol buldu.
İlk yarıda izlediğimiz oyuna bakınca 1-0 adil bir skor değildi.
İkinci yarıya Samsun önde başladı. Tam oyuna hakim olacakken Rick Van Drongelen bariz bir hata yapınca şapkadan tavşan çıktı, skor bir anda iki farka taşındı.
2-0 sonrası Samsunspor için işler toparlanamaz gibi görünüyordu.
Tam bu noktada teknik adamların dokunuşları geldi. Stoilov’un değişiklikleri, Reis’in hamleleri Samsunspor adına olumlu sonuç verdi.
Emre’nin asistinde Schindler’in harika kafa golü, uzatmalar oynanırken Bola’nın şahane ortasında kendini Göztepe savunması içinde unutturan Drongelen’in kafa golü maçı eşitledi.
2-2, Samsunspor için ‘kabul edilebilir’ bir skor.
Beraberlikle Samsunspor, Göztepe ile hem arasındaki puan farkını korudu, hem de sezon sonunda -az ihtimal ama- olası puan eşitliğinde ikili averaj üstünlüğünü eline aldı.
Oyun Olivier Ntcham’ı Çağırıyor
Ligin ikinci yarısında oynanan maçlar gösterdi ki; Samsunspor’un bir oyun liderine, bir oyun aklına ihtiyacı var. Holse organizatörlük görevini üstlenemiyor. Oyun Ntcham’ı çağırıyor.
Çift ön libero Bennasser ve Celil ikilisinin önünde pasör olarak Ntcham düşünülmeli.
Maçın Hakemine Sorularım Var
Maçın hakemi Oğuzhan Çakır’a bazı sorularım var?
1.Oyunun başında Koray Günter’in Emre Kılınç’a bastığı pozisyonu göremediniz mi?
2.İkinci yarıda Nielsen’in Emre Kılınç’a hamlesi penaltı değil miydi? Ve tabii kırmızı kart?
3.Carlo Holse ne yaptı da sarı kart gördü?
Hocam soğukkanlılıkla izlediğinizde oyunun gidişatını değiştirebilecek hatalarınız var. Lütfen daha fazla özen, daha fazla dikkat.