Fenerbahçe, oynanmamış her sezon başında Galatasaray ve Beşiktaş ile ligin doğal şampiyon adayıdır. Kadrosunda sayarken yorulacağınız adette ulusal ve uluslararası seviyede futbolcular yer alır. Futbol operasyonunun başında bir dünya markası Portekizli Jose Mourinho vardır. Başkanı Ali Koç, Türkiye’nin en güçlü şirketlerinden Koç Holding’in veliahtıdır.
Böyle bir rakibi konuk etti Samsun’da dün Samsunspor.
Transfer yasağını mazeret olarak öne sürmeden, iki takımın kadroları arasındaki kalite farkından etkilenmeden 19 Mayıs Stadı çimleri üzerinde boy gösterdi Samsunspor.
Kora kor bir 90 dakikaya tanıklık etti stattaki ve ekran karşısındaki futbolseverler. Oyun kalitesi değildi ama mücadele ve heyecan kesinlikle tatmin ediciydi.
2-1 öne geçtikten sonra Fenerbahçe 3., 2-2’yi yakaladıktan sonra Samsunspor 3. golü bulabilirdi. Maç iki takıma gitti, geldi. Ev sahibi de, konuğu da üç puanı elinin tersiyle itti adeta. Takımları mutlu edip-etmediği tartışılır ama bence 2-2 gayet makul skor.
***
Markus Gisdol ve Thomas Reis
Markus Gisdol, göreve geldiğinde düşen takımın elinden tutmuş ve ayağa kaldırmayı başarmıştı. Gidişiyle herkesi üzmüştü. Ancak yerine gelen Teknik Direktör Thomas Reis, takımın başında öyle bir performans ortaya koydu ki Gisdol’u unutturdu.
Reis, Samsunspor’un başına geçtiği günden bu yana transfer yasağından hiç şikayet etmedi.
Reis, kadro kalitesinin istenilen seviyede olmamasına takılmadı.
Reis, işine odaklandı. Yardımcıları ve futbolcularıyla birlikte daha iyi bir Samsunspor için çalıştı.
Bugün gelinen nokta ortada. Muazzam bir performans. 19 puan ve lig üçüncülüğü…
Reis, oyuncudan değil oyundan güç alan bir takım haline getirdi Samsunspor’u. Kadro dezajantajını geçen sezonun küskünlerini rotasyona dahil ederek avantaja çevirdi.
Bakınız: Marc Bola, Youssef Ait Bennasser, Kingsley Schindler, Soner Aydoğdu.
Alman hoca, futbolcularıyla nasıl konuşuyor bilmiyorum ama medya karşısında realist konuşmaktan hiç vaz geçmiyor. Duygularını katmadan mantığıyla açıklamalar yapıyor. İlk hedeflerinin ligde kalmak olduğunu belirtiyor, bunun için de 42 puana ihtiyaç duyduklarını söylüyor.
Bence çok haklı.
Şu ana kadar gösterilen performans Samsunspor’a gönül veren herkese farklı hayaller kurduruyor. Ama ligin uzunluğu, takımın form durumunda dalgalanmalar olabileceği, sakatlık ve ceza gibi faktörlerle kadroda yaşanabilecek eksilmelerin takıma olumsuz yansıyabileceğini akıldan çıkarmamak gerek.
***
Stat Dolu, Tribünler Sessiz
19 Mayıs Stadı’nda hem Samsunsporlular hem Fenerbahçeliler satışa çıkarılan biletlerin tamamını tüketti. 32 bine yakın taraftar stattaydı. Seyirci ortalamalarının yerlerde süründüğü Süper Lig’de bu ilgi mutluluk verici.
Samsun bir futbol kenti olduğunu bir hafta içinde oynanan hem Türkiye-Karadağ, hem de Samsunspor-Fenerbahçe maçlarında kanıtladı.
Koreografi güzeldi. Tribünleri güzelleştiren herkese teşekkür edelim ve darısı diğer maçlara diyelim.
Ancak bir konunun altını çizmemiz gerek.
Samsunspor’un en büyük avantajı her zaman taraftarıdır. Ancak dolu koltuklara rağmen tribünler sessizdi. Beşiktaş maçında olduğu gibi Fenerbahçe karşılaşmasında da deplasman tribünün daha çok sesi çıktı.
Tribünlerin sesi kısıktı. Samsunspor’un skor olarak öne geçtiğinde değil geriye düştüğünde ateşleyici gücüne, taraftarına ihtiyaç var.
Bu sessizliğin sebebi bilet fiyatları olabilir. Her koşulda takımın yanında olan taraftarlar yerine sezon boyunca GS, BJK, FB maçlarına gelen seyirciler biletleri tüketmiş olabilir.
Samsunspor’u yönetenlerin bu konuya kafa yormasında fayda var diye düşünüyorum.