Öncelikle, Samsunspor'un beklenenden daha iyi bir performans sergilediğini belirtmeliyim. Uzun bir aranın ardından üst lige çıkan takımları, adeta cezaevinden çıkan bireylerin topluma adapte olma sürecine benzettiğimi ifade edebilirim. Çünkü alt ligden Süper Lig'e geçiş, havadan suya, stadyumdan futbolculara, hakemlerden basına kadar her yönüyle büyük bir farkı beraberinde getiriyor.
Samsunspor, geçen sezonki kadrosunu büyük ölçüde korunduğu bir yapıyla Süper Lig'e adım attı. Ancak bu deneyimi tam olarak yaşamamış futbolculardan oluşan bir ekip. Bu durum, gerçekten büyük bir dezavantajdı. Ancak Samsunspor'un yaptığı yabancı transferler, oyun anlamında tam bir uyum içinde değiller henüz.
Samsunsporluların 'en fazla 20 dakika oynar' dediği Fofana fiziksel olarak bence kariyerinin en iyi performansını gösterdi. Samsunspor, deneyimli rakibi Sivasspor karşısında sahada fiziksel olarak ayakta kalmayı başararak, Süper Lig için zorlu bir deplasmanda 1 puanı elde etti.
Sıcak hava koşullarına rağmen, yeni bir kadroyla bile olsa, Sivasspor gibi güçlü bir deplasmandan 1 puan çıkarmak Samsunspor için bir kazançtır. Önümüzdeki hafta, ligin hem tecrübeli hem de maliyetli kadrosuna sahip Fenerbahçe ile karşılaşacağız. Samsunspor'un tüm oyuncularının, böyle bir mücadelede bireysel olarak iyi performans sergileyeceklerine olan inancımız tamdır.
Şu an, Samsunspor'u eleştirmek veya övmek için doğru bir zaman olmadığını belirtmeliyim. Bu sıcak havada, bu pazar gününde Samsun'dan Sivas'a adeta kavimler göçü gibi akın eden tribünler, takımın kendi sahasında oynuyormuş gibi hissettirdi. Taraftarların, takıma 90 dakika boyunca sürekli destek vermesi takdire değer.
Yıllar sonra Süper Lig'e döndüğümüz ilk maçta, sahadaki futbolcularımızı, teknik direktörümüzü ve taraftarımızı aynı azim, birlik ve beraberlikle desteklemeye devam ederek Fenerbahçe maçından da başarıyla ayrılacağımıza inanıyorum.