Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç, “Kayseri ilimizde hepimizi üzen, derinden sarsan bir hadise yaşandı. Bunu şiddetle, nefretle kınıyor, telin ediyor ve saldırgan tarafı lanetliyoruz. Bu konular karşısında toplumun, reaksiyonunu, tepkiselliğini, duyarlılığını elbette ki anlayabiliyoruz. Ama her şeyden evvel bilmemiz lazımdır ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Ve böylesi dramatik hadiseler karşısında Türkiye Cumhuriyeti Devleti başta savcıları olmak üzere bütün kurumlarıyla görevinin başındadır.

Bu tür hadiseler karşısında sivil şahısların vatandaşlarımızın ya da vatandaş olmayanların kendi hakkını kendi eliyle alma yoluna sapmaları çıkar yol değildir. Yanlış bir yoldur. Yargılama yetkisine sahip olan kuruma biz devlet diyoruz. Türkiye'de son yıllarda özellikle son aylarda sığınmacı, mülteci ya da yabancı karşıtlığı had safhaya çıkmış bulunmaktadır. Türkiye'nin elbette ki mülteciler meselesini yönetmek gibi bir problemi vardır. Devlet kurumlarıyla, mülteci meselesinde çözüm yollarını bulmak, alternatif yollar açmak, seçim öncesi topluma verilen sözler doğrultusunda onurlu geri dönüşleri teşvik etmekle mükelleftir.

Ama öte yandan bütün siyasilerin özellikle muhalif siyasilerin dikkatli olmaları gereken bir konu başlığı vardır. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı. Irkçılığı da yabancı düşmanlığını da kesin bir dille reddediyoruz. Türkiye’de ırkçılık ya da yabancı düşmanlığı üzerinden siyaset yapan, seçmeni kontrolü de etmeye çalışan, partisini ayakta tutmayı, ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına dayandıran siyaset anlayışını kesin bir dille reddediyoruz” diye konuştu.

‘GEREKEN DESTEĞİ VERMEYE HAZIRIZ’

Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeniden Refah Partisi olarak ayrıca Türkiye Cumhuriyeti ile Suriye Devleti arasında normalleşme yönünde verilen mesajları destekliyor ve teşvik ediyoruz. İki ülke arasında düşmanca yaklaşımların sebebini anlamak izahını yapmak zaten mümkün değildir. Suriye'deki istikrarsızlık, iç savaş ve Suriye'nin yaşadığı yıkımlar Suriye'deki etkisine benzer bir etkiyi Türkiye üzerinde de göstermiştir. Suriye'deki iç savaş nedeniyle kaçan ya da ülkesini terk etmeye zorlananların sığınağı yine Türkiye olmuştur. Türkiye sığınanların her türlü maddi, manevi külfetini çekmek durumunda kalmıştır. Bölgede demografik yapılar bozulmuştur. Suriye'nin demografisi bozulmuştur.

Samsun Milletvekili Karaman: Gençler İçin Verilen Sözler Tutulsun Samsun Milletvekili Karaman: Gençler İçin Verilen Sözler Tutulsun

Irak'ın demografisi bozulmuştur. Aynı zamanda Türkiye'mizin de demografik yapısı bozulmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamalar doğrultusunda Türkiye ile Suriye arasında normalleşme yönünde atılacak olan adımlara Yeniden Refah Partisi olarak gereken desteği vermeye hazırız. Türkiye ve Suriye düşman değil tarihten bu yana devam eden ilişkileriyle dost iki devlettir. Bölgedeki düşmanların gönlünce at koşturmaması, düşmanın sevinmemesi, dostun üzülmemesi için Türkiye ile Suriye'nin acilen normalleşmesi, barış iklimine dönmesi ve Türkiye'deki Suriye vatandaşlarına onurlu geri dönüş kapılarının ardına kadar açılması elzemdir.”

‘EY SAYIN ŞİMŞEK BU RAKAMI GÖRMENİZ LAZIM’

Kılıç, Türkiye’de asgari ücretin istisnai bir ücret olmadığını söyleyerek “Bir aylık emeğin karşılığı olan asgari ücret rakamı 17 bin 2 lira. Ne yazık ki, Türkiye'de asgari ücret istisnai bir ücret değil. Türkiye'de asgari ücret artık devletin de özel sektöründe hemen hemen bütün çalışanlar için baz aldığı bir genel uygulama ücreti haline gelmiş bulunmaktadır. Türkiye'de çalışanların yarıdan fazlasının bir aylık emeğinin karşılığı olarak aldığı rakam burada. 18 bin 978 lira 77 kuruş açlık sınırı. Nedir açlık sınırı; 4 kişilik bir ailenin bir aylık dengeli ve yeterli beslenmesi için gereken zorunlu Türk lirası karşılığıdır. Bunun için de kira yok, elektrik yok, su yok, doğal gaz yok, ulaşım yok, eğitim yok.

Bunun içerisinde sadece dört kişilik bir ailenin dengeli ve yeterli beslenmesi için gereken otuz günlük ihtiyaçların karşılığı var. Bu rakamı bütün toplumun dikkatlerine sunuyorum. ‘Yıl sonuna kadar asgari ücrete tekrar bir artış yapılmayacak’ diyen Sayın Hazine ve Maliye Bakanı. Ey Sayın Şimşek, açlık sınırı burada. Bu rakamı görmeniz lazım. ‘Emekliye yıl sonuna kadar yeni bir artış düşünmüyoruz’ diyen ekonomi yönetimi ey Sayın Şimşek. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı burada.

En düşük emekli maaşı 10 bin lira, dört kişilik bir aile için geçerli olan açlık sınırı en düşük emekli maaşının 8 bin 978 lira üzerine çıkmış durumda. Burada kira yok, ulaşım yok, doğal gaz yok, elektrik yok, su yok, eğitim yok giyim-kuşam yok. El insaf diyoruz. Vicdanları harekete geçmeye davet ediyoruz. Asgari ücret on yedi bin iki lira. En düşük emekli maaşı on bin lira. Açlık sınırı on sekiz bin dokuz yüz yetmiş sekiz lira. Bu tablo sürdürülebilir bir tablo değildir. Bu tablonun vicdana ihtiyacı vardır. Bu tablonun izana, izaha ihtiyacı vardır. Anlayan insanlara ihtiyacı var” dedi.

Kaynak: dha