Süleyman Soylu, 26 Temmuz Cuma günü TBMM Başkanlığı'na sunduğu dilekçeyle yasama dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi.
Soylu, başvuru dilekçesinde, fiili olarak 40 yıldır siyasetin içerisinde olduğunu belirterek, "Halihazırda üyesi olmaktan onur duyduğum Gazi Meclis'imizin çatısı altında milletimizi temsil ve hizmet ifasıyla milletvekilliği görevimi yaparken, hükümetlerimizi, İçişleri Bakanı olarak görev yaptığımız dönemi, şahsımı ve birlikte görev yaptığımız arkadaşlarımızı hedef alan ve devletimizin itibarını ayaklar altına almak isteyen dahili ve harici menşeli çok sayıda mesnetsiz, tamamen iftiraya dayalı, manipülatif ve çoğu benzer mahfillerden üretilen organize ve sistematik karalamalarla karşı karşıya kalmış bulunmaktayız.
Demokrasimizi, devletimizin bekasını, milli iradeyi ve hukuku akamete uğratmak isteyen tüm terör örgütlerine ve suç yapılarına karşı her türlü riski alarak yürütülen cansiperane mücadelemizin hak ve hukukunu gözetmek boynumuzun borcudur. Aynı zamanda, bu karalama ve iftira kampanyalarında bu suç yapıları ile fikir ortaklığı ve iş birliği içerisinde olanların yıkıcılığına bigane kalmamak, her anı sadakat, kararlılık ve fedakarlıkla dokunmuş bu mücadelenin rövanşını almak isteyenlere karşı vazgeçilmez sorumluluğumuzdur. Bu nedenle, asıl amaçları, karalamaları ve iftiralarıyla milletimizin gözünde şüphe, istifham ve soru işareti oluşturmak olan şer odaklarıyla hukuk zemininde mücadele etmek zaruri bir hal almıştır" ifadelerini kullandı.
'İTİBARSIZLAŞTIRMA KAMPANYASIYLA KARŞI KARŞIYA KALDIK'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından İçişleri Bakanlığı görevine getirildiğini ve bu süreçte terör örgütleri, kaçak göç, afet, uyuşturucu ve organize suç örgütleriyle kesintisiz ve tavizsiz mücadele edildiğini belirten Soylu, "Ancak, sonrasında bu mücadeleyi baltalamak, itibarsızlaştırmak ve bundan sonra da bu mücadeleye kendini adayacak herkesi yıldırmak maksadıyla, daha önce benzerine az rastlanan, organize ve sistematik bir şekilde kamuoyunun dezenforme edilmesine yönelik her türlü yazılı, görsel, sosyal medya ve tüm mecralarda tamamen yalan, iftira ve nitelikli karalama içerikli yayınlar ile bir itibarsızlaştırma kampanyasıyla karşı karşıya kaldık.
Bunun en bariz somut kanıtı ve göstergesi, 7 yıl boyunca milletimizin bir hizmetkarı olarak yürütmüş olduğumuz İçişleri Bakanlığı görevinden ayrıldığım 03 Haziran 2023 tarihinden sonraki geçen 1 yıllık zaman diliminde aleyhimde çıkan/yayımlanan yalan, hakaret, karalama ve iftira içerikli 11 bin 500 TV haberi, 1454 gazete haberi ve 628 köşe yazısı/makale, 218 bin internet ve sosyal medya haberidir" dedi.
'DOKUNULMAZLIĞIMIN KALDIRILMASI ZORUNLULUĞU HASIL OLDU'
Soylu, TBMM'de hakkında herhangi bir fezleke bulunmamasına rağmen CHP Genel Başkanları ve sözcülerinin milletvekili dokunulmazlıklarına sığınarak hakkında mesnetsiz karalamalarda ve iftiralarda bulunduklarını ifade ederek şunları kaydetti:
"CHP Genel Başkanları ve sözcüleri, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü yıllardır tehdit eden PKK terör örgütü ve onun siyasi birliktelik ve uzlaşı yürüttükleri Meclis'teki temsilcilerine, FETÖ ve DHKP-C'ye karşı yapmadıkları ve yapamadıklarını, söylemedikleri ve söyleyemediklerini, üstelik de onlarla birlikte, görev yaptığımız döneme ve şahsıma karşı, milletimizin gözü önünde eş zamanlı bir kampanya yürütmektedirler. Altını çizmem gerekir ki; insani ve vicdani tüm değerlerden yoksun bu kampanya ve saldırıların hukuken de izah edilecek bir yönü bulunmamaktadır.
Elbette ki demokrasiye ve hukuka olan bağlılığım, devletime olan sadakatim, milletimize karşı sorumluluğum ve Gazi Meclis'imizin iradesine olan saygım; yaptığımız görevlerin ve verdiğimiz mücadelelerin her bir anının doğruluğuna olan inancım gereği tüm bu karalama, iftira ve itibarsızlaştırma kampanyası karşısında, işbu yasal dokunulmazlığımın kaldırılması başvurusunda bulunulması zorunluluğu hasıl olmuştur."