Siyaset

Erbakan: Paylaşımda Adalet Sorunumuz Var

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Muş'ta partisinin düzenlediği basın toplantısında konuştu. Erbakan, “Çözülmesi gereken üç önemli problem var. Bunlardan bir tanesi ekonomik sıkıntılar, geçim derdi, enflasyon, yoksulluk ve işsizlik. Bunu Muş'un merkezinde ve ilçelerinde halkımızla buluştuğumuz zaman çok açık bir şekilde görüyoruz. Cenabı Allah nimetlerini vermiş, kaynaklarımız var ama maalesef paylaşımda adalet sorunumuz var” dedi.

Çeşitli ziyaret ve programlara katılmak üzere Muş'a gelen Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, kentteki bir restoranda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Erbakan, Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sacit Günbey, Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Fatih Müjdeci, MKYK üyesi Sadık Çat, Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Cemal Yurtlu ve partililerin hazır bulunduğu toplantıda konuştu.

'‘ÇÖZÜLMESİ GEREKEN ÜÇ ÖNEMLİ PROBLEM VAR’

Fatih Erbakan, “Çözülmesi gereken üç önemli problem var. Bir tanesi ekonomik sıkıntılar, geçim derdi, enflasyon, yoksulluk ve işsizlik. Bunu Muş'un merkezinde ve ilçelerinde halkımızla buluştuğumuz zaman çok açık bir şekilde görüyoruz. Bununla ilgili her zaman ifade ettiğimiz; Türkiye aslında zengin bir ülke. Türkiye'nin kaynakları ve imkanları var ancak paylaşımda adalet sorunu var. Bugün işçinin, memurun, emeklinin, çiftçinin, köylünün ve küçük esnafın perişan halde olması, bu gelir seviyesinin ve alım gücünün bu kadar düşük olması ve yapılan hesaplamalara göre halkın yüzde 80’inin yoksulluk sınırı altında, yüzde 45’inin ise açlık sınırının altında olması bizim ülke olarak imkanımız olmadığından değil. Cenabıallah nimetlerini vermiş, kaynaklarımız var ama maalesef paylaşımda adalet sorunumuz var” dedi.

‘ÖNCE MİLLET ANLAYIŞININ HAKİM OLMASI LAZIM’

Erbakan, “Faize verilen para 1 senede 1 milyon insana istihdam sağlamak demek. Yani 10 senede Türkiye’de 1 tane işsiz kalmaması demek. Bugün 10 milyonluk işsizler ordumuz var. Öyleyse bu faiz canavarından kurtulmamız lazım, denk bütçeyi yapmamız lazım. İmtiyazlı holdinglere bu kaynaklar aktarılıyor. Vergi muafiyetleriyle 21'e B maddesiyle yapılan pazarlık usulü kapalı kapılar arkasındaki ihalelerle imtiyazlı holdinglere trilyonlarca lira haksız kaynak aktarılıyor. Aşağı yukarı bir rakam olarak 1 trilyonun üzerinde bir israfın yapıldığını ortaya koyuyor. Enflasyon oranıyla bunu hesap ederseniz bu 2024 yılında 2 buçuk trilyon lira yapıp yani sadece kamudaki israfı önleseniz denk bütçe yapabileceksiniz. Çünkü 2024 yılında bütçe açığı 2.15 trilyon lira. Bizim Yeniden Refah Partisi olarak yapacağımız inşallah iktidar olduğumuz zaman bir defa kamudaki israfı önlemek, ikincisi imtiyazlı holdinglere haksız kaynak aktarımını önlemek, milli kaynak paketleri kitabımızda ortaya koyduğumuz adımları atarak borçsuz, zamsız, vergisiz kaynak üretmek ve öylelikle de denk bütçeyi gerçekleştirerek faiz canavarından da kurtulmak. Paylaşımda adaletin sağlanması lazım. Önce imtiyazlılar yerine önce millet anlayışının hakim olması lazım” diye konuştu.

‘YENİ BİR EĞİTİM SİSTEMİ, YENİ BİR MÜFREDAT GEREKİYOR’

‘Türkiye'de ahlaki erozyon ahlaki ve manevi anlamda geriye gidiş, problemiyle karşı karşıyayız’ diyen Erbakan, şunları söyledi:

“Uyuşturucunun bu derece yaygınlaşması, boşanmaların artması, okulda öğretmenini, evde anne babasını dinlemeyen bir neslin ortaya çıkması, deizmin, ateizmin yaygınlaşması ve her türlü ahlaki erozyon hırsızlık, yolsuzluk, şiddet, cinayet işte görüyorsunuz. Sokaklarda işlenen şiddet olayları, suç oranları ve aynı zamanda da cinayetler. Burada en önemli etken olarak uyuşturucunun karşımıza çıktığını görüyoruz. Ve tabii ki diğer önemli bir etken de ahlaki ve manevi kalitesi yüksek bir neslin yetiştirilmesi. Öyleyse manevi kalkınma hamlesi gerekiyor. Bunun da üç boyutu var. Bir defa müfredatın eğitim sisteminin ıslah edilmesi lazım. Bu eğitim sistemi, bu müfredat ahlaki ve manevi anlamda yeterli düzeyde nesil yetiştiremiyor. Rahmetli Erbakan Hoca'mızın ifadesi beşin dörtten büyük olduğunu öğretiyor ama dört helalin, beş haramdan daha büyük ve kıymetli olduğunu öğretemiyor. O nedenle yeni bir eğitim sistemi, yeni bir müfredat gerekiyor.”

‘MEDYADAKİ YAYINLARIN DEĞERLERİMİZE UYGUN HALE GETİRİLMESİ SON DERECE ÖNEMLİ’

Erbakan, “İkinci önemli konu medyanın düzenlenmesi; yarışma programları, diziler, sabahtan akşama kadar ahlaki erozyona katkı sağlayan bir diğer unsur medya. Medyadaki yayınların kültürümüze, değerlerimize, tarihimize uygun hale getirilmesi son derece önemli. Bir diğer bu konudaki üçüncü boyut da ailenin korunması için yasaların ve düzenlemelerin ıslah edilmesi. Zinanın suç olmaktan çıkması, süresiz nafaka ve yanlış bir şekilde ithal edilip, yanlış bir şekilde uygulanan 6284 yüzünden yuvalar yıkılıyor, boşanmalar artıyor. Gençler evlenmekten korkuyor. Hem kadını koruyan hem babayı koruyan hem de aileyi çocukları koruyan yasaların ve düzenlemelerin hayata geçirilmesi lazım. Eğitim sistemi, müfredat, medya ve aynı zamanda aile ve sosyal politikalar alanındaki piyasalar düzenlemeli. Yani ilk söylediğim ekonomiyle ilgili kısımları maddi kalkınma hamleleri olarak adlandırabiliriz. İkinci problemimizle ilgili kısımlar manevi kalkınma hamleleri. Üçüncü meselemiz de tabii bölgemizde ve aynı zamanda dünyada huzurun ve barışın adaletin tesis edilmesi” ifadelerini kullandı.

‘MİLLİ GÖRÜŞ OLARAK ÇÖZÜMLERİMİZ BELLİDİR’

‘Müslümanların yaşadığı bölgelerde zulüm ve sömürü var’ diyen Erbakan, şunları ekledi:

“Gazze'yi görüyorsunuz. Şimdi bu canavar siyonist rejim Lübnan'a saldırıyor, yerle bir ediyor. Yine dünyanın dört bir yanında özellikle Müslümanların yaşadığı bölgelerde zulüm ve sömürü var. Bunların engellenebilmesi İslam aleminin birlik ve beraberlik içerisinde olmasından geçiyor. Müslüman ülkelerin ortak hareket etmesi, ortak karar alması ve sahip oldukları zenginlikleri, stratejik kaynakları ve 2 Milyarlık pazar gücünü, alım gücünü, bir yaptırım gücü olarak kullanmalarının sağlanmasından geçiyor. Bu rahmetli Erbakan Hocamızın ortaya koyduğu D60 hedefidir. 57 Müslüman ülkenin bir araya gelmesi ve petrol gibi doğalgaz gibi su kaynakları gibi olmazsa olmaz nimetlerin ki bunlar Müslüman ülkelere verilmiş Cenabı Allah tarafından. Bunların zulme karşı, sömürüye karşı bir yaptırım gücü olarak kullanılmasından geçiyor. Bunun olabilmesi de tabii dış politikada D60 hedefine ulaşmak için gerekli adımların atılmasına bağlı. Bu olmadığı zaman İslam alemindeki akan kanı durduramayız. Bu zulmü, bu katliamları durduramayız. Bu yangın, bu ateş çemberi adım adım Türkiye'ye doğru geliyor. Allah vermesin. Sırada İran ve Türkiye var. Kendimizi de güvende hissedemeyiz ve kendimizi de koruyamayız. Hem İslam alemindeki akan kanı durdurmak zulümleri durdurmak hem de Türkiye'nin bekası ve güvenliği içinde mutlaka İslam aleminin bir araya gelmesi lazım. D60 hedefine ulaşılması lazım. Bunun için de Türkiye'nin dış politikasını bu şekilde yönetmesi ve sürdürmesi lazım. Dolayısıyla bu üç temel meseleyle ilgili Milli Görüş olarak çözümlerimiz bellidir.”

‘MİLLETİMİZİ BU SIKINTILARDAN KURTARACAĞIMIZA İNANIYORUZ’

Erbakan, “Yıllarca rahmetli Erbakan Hocamız tarafından ortaya konulmuştu. Yapılması gerekenler bellidir. O adımların atılması yani maddi kalkınma, ekonomik sıkıntılardan kurtuluş, manevi kalkınma ahlaki erozyondan kurtuluş ve aynı zamanda da D60 İslam birliğinin kurulmasıyla Siyonizm canavarından, dış güçlerin tehditlerinden kurtuluş. İnşallah yeniden Refah Partisi olarak iktidar olmayı bu nedenle istiyoruz. Bu adımları atmak ve Böylece hem milletimizin hem İslam alemini hem de bütün mazlumları maddi ve manevi sıkıntılarından kurtarmak. Bu çalışmalarımızın inşallah bu sonuca vesile olmasını Cenabıallah'tan diliyorum. Bu sorunların çözümü Milli Görüş'tedir. Geçmişteki yaşanan olayları da bu çözümünü milli görüşte olduğunu ispat etmişti. Kıbrıs Barış Harekatı gibi İncirlik Üssü'nün kapatılması gibi D8'in kurulması gibi elli dördüncü hükümete denk bütçenin yapılması gibi ekonominin on bir ay içerisinde birdenbire düzelmesi gibi bunların çözümlerinin milli görüşte olduğu, geçmişte yaşanan olaylarla da sabittir. İnşallah yine Milli Görüş'le, yine aynı ruhla milletimizi bu sıkıntılardan kurtaracağımıza inanıyoruz” dedi.