Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Güz, intiharın artan bir sorun haline geldiğini ve bunun nedenleri hakkında önemli bilgiler paylaştı. İntihar, kişinin istemli olarak yaşamına son vermesi olarak tanımlanırken, intihar girişimi, ölüm niyeti taşımasına rağmen ölümle sonuçlanmayan girişimler olarak ifade edilmektedir.
Prof. Dr. Güz, yaptığı açıklamada, "Tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 1’ini (yüzde 0.4-0.9) intihar vakaları oluşturmaktadır. Dünya genelinde günde ortalama 1000 kişi intihar ederek yaşamına son vermektedir," dedi. Araştırmalar, intihar vakalarının genellikle bekar, 30-40 yaş arası, işsiz, erkek, şizofreni ve depresyon tanısı alan kişilerde daha yaygın olduğunu ortaya koymuştur.
Risk Faktörleri
İntihar girişimlerinde ise 30 yaş altı, bekar, işsiz kadınların sıklıkla karşılaştığı bir durumdur. İntihara yol açan yaşam olayları arasında, 30 yaş altındakiler için boşanma, reddedilme ve işsizlik; 30 yaş üstündekiler için ise fiziksel hastalıklar yer almaktadır" dedi.
İntihar girişimlerinde risk faktörlerinin belirlenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Güz, bu kişilerin çoğunlukla yardım çağrısı yaptığını belirtti.
Prof. Dr. Güz, Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde yürütülen bir çalışmada, intiharların hava durumlarıyla da ilişkili olduğunu ifade etti. Araştırmada, OMÜ acil servisine başvuran 23 bin 771 dosya incelenmiş ve 1119 kişinin intihar nedeniyle başvurduğu görülmüştür. Kadınların daha çok saat 3-6 arası, erkeklerin ise saat 6-9 arasında intihar girişiminde bulunduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, 15-24 yaş arasındaki grubun daha fazla olduğu ve en sık ilaç ve madde kullanımı ile intihar girişiminde bulundukları belirlenmiştir.
İntihar Önlenebilir Bir Ölüm Nedenidir
Prof. Dr. Güz, "İntihar önlenebilecek bir ölüm nedenidir. İntiharı düşünen bireyler genellikle etrafındaki kişilere bazı ipuçları vermektedir. Doğru tanı ve tedavi, bu konuda kritik öneme sahiptir," dedi. İntihar girişiminde bulunan ve hayatta kalan kişilerin en kısa zamanda uzmana yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı.