Marmara Denizi'nde 2021 yılında büyük bir çevre felaketine yol açan müsilaj, son günlerde yeniden etkisini göstermeye başladı. Tekirdağ kıyılarında dalış yapan dalgıçlar, deniz tabanında yoğun müsilaj kütleleri görüntüledi. Uzmanlar, müsilajın 10 metreden 40 metreye kadar derinliklere yayıldığını ve ekosisteme büyük zarar verdiğini belirtiyor.
Deniz Ekosistemi Tehlikede!
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, müsilajın hızla yayılmasının üç ana sebebine dikkat çekti:
- Deniz sıcaklığındaki artış (Son 50 yılda 2,5°C yükseldi)
- Akıntının azalması ve durağanlık
- Denize boşaltılan 8 milyon ton atık su
“Müsilaj, deniz tabanındaki canlıların yaşam alanlarını kaplıyor, oksijen üretimini engelliyor ve ekosisteme büyük zarar veriyor” diyen Prof. Dr. Tecer, özellikle atık su deşarjlarının kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı.
Balıkçılar ve Dalış Eğitmenleri Zor Durumda
Müsilajın deniz altındaki yoğunluğu, balıkçılık faaliyetlerini ve dalış eğitimlerini de olumsuz etkiliyor. Dalgıç eğitmeni Ömer Gezgin, suyun yüzeyinde fark edilmeyen müsilajın 10-15 metre derinlikte yoğun kütleler halinde bulunduğunu belirtti.
“Bazen su altındaki öğrencilerimi bile göremiyorum. Müsilaj, dipteki canlıların üzerine yapışarak yaşam alanlarını yok ediyor” diyen Gezgin, sıcaklık arttıkça müsilajın yüzeye çıkmaya başlayacağını ifade etti.
Çözüm İçin Acil Önlem Şart!
Marmara Denizi’ne her gün boşaltılan 8 milyon ton atık suyun büyük kısmının yeterince arıtılmadan denize verildiğini hatırlatan Prof. Dr. Tecer, şu çağrıyı yaptı:
“Atık suyun ileri biyolojik arıtımdan geçirilmesi ve yeni teknolojilerle geri kazanılması gerekiyor. Aksi takdirde müsilaj sorunu Marmara Denizi’ni tamamen ele geçirebilir.”