Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Samet Özer, son 50 yılda alerjik hastalıklarda ciddi bir artış yaşandığını belirterek, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin bu artışta belirleyici olduğunu söyledi.
Kentsel Yaşam Tarzı ve Sanayileşme Etkili
Kırsaldan kente göç, artan sanayileşme, hava kirliliği, işlenmiş gıdaların yaygın tüketimi gibi faktörlerin bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğine dikkat çeken Özer, “Bu değişim, özellikle çocuklarda alerjik hastalıkların daha sık görülmesine neden oluyor” dedi.
Genetik Yatkınlık Tek Başına Yeterli Değil
Doç. Dr. Özer, aile geçmişinde alerji olan çocukların risk grubunda olduğunu ancak çevresel tetikleyiciler olmadan bu yatkınlığın genellikle ortaya çıkmadığını belirtti.
Küresel Isınma Polenleri Uzatıyor
İklim değişikliği nedeniyle polen sezonlarının uzadığını ve havadaki alerjen seviyelerinin arttığını ifade eden Özer, “Küf miktarı da yükseliyor. Bu durum solunum yolu alerjilerinin yayılmasına neden oluyor” dedi.
Ev Ortamında Alerjenler Gizli Tehdit
Paketli gıdalar, deterjanlar, sigara dumanı, ev tozu ve oda kokularının da alerjik reaksiyonlara yol açtığını belirten Özer, sürekli hapşırma, burun tıkanıklığı, kaşıntı gibi belirtilerin göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi.
Çocuklarda En Sık Görülen Alerjiler
Doç. Dr. Özer, çocuklarda en sık rastlanan alerjik hastalıkları şöyle sıraladı:
-
Alerjik nezle
-
Alerjik astım
-
Gıda alerjileri
-
Kurdeşen
-
Arı ve böcek alerjileri
-
İlaç alerjileri
Tedavide İlk Adım: Alerjenden Uzak Durmak
Alerji testleriyle teşhis konduktan sonra, en önemli adımın alerjen maddeden uzak durmak olduğunu belirten Özer, gerekirse ilaç tedavisi ve immünoterapi (alerjen duyarsızlaştırma) yöntemlerinin uygulanabileceğini aktardı.