İyilik, dünyayla boks yapan bir kelebek gibidir Oysa, seyirci üstünlüğü vardır hep kötülüğün. Mustafa Akar’ın “yetersiz bakiye” şiirinden bu sözleri içimden mırıldandım sabah yenidoğan haberlerini okurken.
Ne oluyoruz, nereye gidiyoruz, ne konuşuyoruz artık?
Gazzede bebek katliamlarını içimiz titreye titreye izlerken burnumuzun dibinde şeytanlaşmış pisliklerle yaşıyormuşuz.
Bir grup şapşal çıkmış ekonomi böyle olursa millet ne yapacağını şaşırır diyor!
Bu ahlaksızlığa bu pencereden bakanlara ne anlatacaksın!
Hangi inanç, hangi değer açıklayabilir bu kötülüğü.
Bir kıymık batıversin artık vicdanlarımıza. İnsanlık bu kadar ayaklar altına alınan bir değer değil. Hata nerede? Sağlık sisteminde mi? Eğitim sisteminde mi? Aile eğitiminde mi?
Günlerdir yazıyorum toplum değil, sistem hasta diye çünkü bize sağlığı hiç çaktırmadan “ölümsüzlükle” yer değiştirdiler.
Nerede ne anlatı varsa inanıyoruz. Bu çetenin başındaki fosil atık doktor daha düne kadar televizyon ekranlarında evlerimizin içine girmiş bize bilgi veriyor. Ve daha niceleri var böyle ver parayı çık ekrana.
Biri çıkar elma suyu der, biri çıkar armut suyu, biri çıkar ayva suyu, tıp bilimi her zaman bizler için ulaşılamayan bir şey oldu. Zygmunt Bauman ne güzel anlatıyor; “Sağlığın yerine ölümsüzlüğün koyulmasının bedeli ölümün gölgesinde yaşamaktır.”