Herkes sosyal medya kullanıyor fakat kimileri hunharca içerde kaldı. Peki, sürekli sosyal medya bağımlılığından kötülüğünden başka bir şey konuşmayan ve sürekli bu mecralarda olan psikologlara ne demeli?
Hadi şuradan konuşalım!
Bacağınız kesilse zamanla vücudunuz onu onarmaya başlayacak, peki ruh kırılsa, kesilse nasıl onaracak?
Hani beden ve ruh ayrı düşünülemezdi? İşte tam da burada başlıyor iyileşme yani sosyal medyada.
Dışarıdaki hayat acı ve gerçek zor. Sosyal medya maskeli, arzuyu tatmin edici.
Burada sergilediğimiz pozlar olmasa toplumda kim bilir neler olurdu?
Sürekli paylaşım yapan, yediğini içtiğini tatilini paylaşanlara “aptal” diyoruz peki kendimiz ne kadar uzağız?
Psikiyatri Dr. Agah Aydın çok net ifadeyle söylüyor;
“Ayna karşısında bile yalnız değiliz, hep birilerine poz kesiyoruz!”
Ülke ekonomisinin zor şartlarında, otel fiyatlarını görmezden gelip yılın sadece 15 gününü poz kesmek uğruna yılın geri kalan zamanını kredi kartı borcunu ödemeye çalışan insanlara sadece hasta ya da aptal olarak göremeyiz.
Toplum değil, artık sistem arızalı. Bura mecrayı ne siyasetçiler ne, psikologlar görmezden gelmemeli.