Bazı sesler vardır, memleketin ta kendisidir. Rüzgâr gibi eser, bazen bir türküyle annenin koynuna götürür, bazen bir dağ yamacında yüreğini sızlatır.
Volkan Konak işte o seslerden biriydi. Sadece Karadeniz’in değil, bu toprağın her karışının sesi olmuş bir yürek insanıydı.
31 Mart 2025… Takvimler, yüreğimize çöken kara bir gölgeyi gösterdi. Gazimağusa’dan gelen o acı haberle sarsıldık: Kuzeyin Oğlu artık aramızda yoktu.
Onun şarkılarında çocukluğumuzu bulurduk. Yağmurlu bir akşamda içimizi ısıtan bir türküde, bir annenin gözyaşında, bir gurbetçinin özleminde… "Cerrahpaşa"yı söylerken İstanbul'u ağlatır, "Aleni Aleni" ile Karadeniz’i ayağa kaldırırdı. O sadece şarkı söylemezdi; sözüyle, duruşuyla, isyanıyla, merhametiyle bir halk vicdanıydı.
Volkan Konak, yaşarken efsane oldu. Onun sesiyle büyüyen milyonlar, bugün yüreklerinde tarifsiz bir boşluk taşıyor. Çünkü o, sadece bir sanatçı değil, bir dosttu, bir evlattı, bir öğretmendi hayata dair. Müziğiyle hem sarar hem sarsardı insanı.
Her röportajında, her konserinde, her türküsünde halkına aşkla seslendi. Gösterişten uzaktı ama yüreği hep yükseklerdeydi. Bu yüzden halk onu “Kuzeyin Oğlu” diye bağrına bastı. Bu yüzden vefası da, vedası da büyük oldu.
Biliyoruz ki artık fiziksel olarak aramızda olmayacak… Ama o sesi, o sözü, o duruşu… hep bizle kalacak.
Gecenin bir vakti bir türkü çalacak radyodan, gözlerimiz dolacak. “Ah be Volkan!” diyeceğiz içimizden.
Ve o hep orada olacak… Yüreğimizin tam ortasında.
“Bir yanım yaprak döker,
Bir yanım bahar bahçe…
Bir yanım gece olur,
Bir yanım güpegündüz…”
– Volkan Konak
Ruhun şad, yolun ışık olsun güzel insan…
Bu millet seni hiç unutmayacak.