Eskiden yaşlanmanın kaçınılmaz olarak fiziksel ve zihinsel gerileme getirdiği düşünülürdü. Ancak artık bunun doğru olmadığı anlaşıldı. Uzmanlar, demansın yaşlanmanın normal bir parçası olmadığını ve bazı bireylerin 80 yaşından sonra bile gençler kadar sağlıklı bir beyne sahip olabileceğini ortaya koydu.

The Telegraph haberine göre, ABD Northwestern Üniversitesi’nden Prof. Emily Rogalski, "Süper Yaşlı" terimini ilk kez 2008 yılında ortaya attı. SuperAger, 80 yaşın üzerinde olup hafızası 50-60 yaşındaki bireyler kadar güçlü olan kişileri tanımlamak için kullanılan bir terim. Araştırmalar, SuperAger’ların beyin yapılarının tipik yaşlanma sürecine uğramadığını ve yaşam tarzlarının büyük rol oynadığını gösteriyor.

Peki, Süper Yaşlıların uzun ve sağlıklı yaşam sırrı nedir? İşte uzmanların önerdiği 10 temel alışkanlık!

1. Süper Yaşlılar Zorluklarla Baş Etmeyi Bilir

Süper Yaşlıların hayatı her zaman kolay olmamıştır. Pek çoğu büyük kayıplar ve zorluklar yaşamış ancak hayata pozitif bakmayı öğrenmiştir. Olumsuzlukları kabullenip, hayata devam etmek ve affedici olmak, hem zihinsel hem de fiziksel sağlığı olumlu yönde etkileyen faktörler arasında yer alıyor.

2. Yaşlılık Algısını Olumlu Yönde Değiştirirler

Yaşlılık hakkında olumlu düşüncelere sahip olan kişilerin hem fiziksel hem de bilişsel olarak daha sağlıklı olduğu kanıtlandı. Yale Üniversitesi’nden Prof. Becca Levy, yaşlanmayı olumlu gören bireylerin ortalama 7,5 yıl daha uzun yaşadığını ortaya koydu.

Tüp Bebek Tedavisinde Başarı Oranı Artıyor! Tüp Bebek Tedavisinde Başarı Oranı Artıyor!

SuperAger’lar, yaşlılıkla ilgili olumsuz algılardan kurtulup, kendilerini aktif ve güçlü hissederek sağlıklı yaşlanmayı desteklerler.

3. Sürekli Sosyal Bağlantı İçindedirler

Yalnızlık, demans riskini %50 oranında artırabilir. Süper Yaşlılar, aktif sosyal yaşam sürerek beyinlerini sürekli meşgul ederler. Sohbet etmek, tartışmak, hikaye anlatmak gibi etkileşimler beynin bilişsel fonksiyonlarını güçlendirir.

4. Gönüllü Çalışmalara Katılırlar

Süper Yaşlılar, toplumla bağlarını koparmaz ve gönüllü çalışmalar yaparak sosyal hayatın içinde kalır. Bu tür faaliyetler, hem zihinsel sağlığı hem de mutluluğu artırır.

5. Hastalıklara Karşı Dayanıklıdırlar

SuperAger olmak, hiç hastalanmamak anlamına gelmez. Ancak Süper Yaşlılar, hastalıkları daha kolay atlatır. Sağlıklı beslenme, düzenli hareket ve olumlu bakış açısı, iyileşme sürecini hızlandırır.

6. Yaratıcılıklarını Kaybetmezler

Süper Yaşlılar, sanat ve el becerileri gibi yaratıcı faaliyetlerle meşgul olurlar. Araştırmalar, yaratıcılığın sadece gençlere özgü olmadığını, ileri yaşta da geliştirilebileceğini gösteriyor. Ressam Matisse ve Michelangelo, ileri yaşlarında da üretmeye devam eden ünlü isimlerden bazıları.

7. Yeni Şeyler Öğrenmeye Devam Ederler

Süper Yaşlılar beyinlerini sürekli çalıştırır ve yeni beceriler öğrenmekten çekinmez. Yeni bir dil öğrenmek, yemek tarifleri denemek ya da farklı bir hobi edinmek, beynin esnekliğini artırarak yaşlanmayı yavaşlatır.

8. Fiziksel Olarak Aktif Kalırlar

Süper Yaşlılar, hareket etmeyi günlük hayatlarının bir parçası haline getirirler. Günde 20 kez sandalyeden kalkıp oturmak bile kas kaybını önlemeye yardımcı olabilir. Düzenli yürüyüş, merdiven çıkma ve günlük işler bile fiziksel sağlığı koruyabilir.

9. Sağlıklı Beslenmeye Özen Gösterirler

Süper Yaşlılar, sebze, meyve, tam tahıllar ve balık ağırlıklı beslenirler. Akdeniz diyeti, beyin sağlığını destekleyen en önemli diyetlerden biri olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, renkli gıdalar tüketmenin ve işlenmiş gıdalardan kaçınmanın önemine dikkat çekiyor.

10. Hayatın Tadını Çıkarmayı İhmal Etmezler

Süper Yaşlı olmak, sıkıcı bir yaşam sürmek anlamına gelmez. Araştırmalar, ölçülü alkol tüketiminin bile Alzheimer riskini düşürdüğünü gösteriyor.