www.gunaydinsamsun.com yazarı Adnan Kurt, yarın karnelerini alacak öğrenciler ve tatile girecek öğretmenlere yönelik eğitim konulu yazı kaleme aldı.

Eğitimde önemli olan önce hedeftir.

Hedefe varmak için aşamalı bir biçimde, kolaydan zora, yakından uzağa, amaçlar, süre ve benzeri kıstaslar göz önünde bulundurularak; ders, amaç, araç, gereç, planlamalar ve benzeri konular bilimsel olarak hazırlanmalıdır.

Okullarımızda; Türkçe, matematik ve diğer ders kitaplarının çoğunda öğrencilerin yaş ve seviyelerine önem verilmediği; oynayarak, eğlenceli bir biçimde derslerin sunulmadığı, işlenmediği, konuların özenle seçilmediği, çocukların sırtlarında neredeyse kendi kilolarına denk gelen ağır çantaların taşındığı ve ev ödevlerinin evde aile ile birlikte yapıldığı, çocuklara fazla yüklenildiği, ders sezonunda okul tamiratlarının yapıldığı, okulların yetersiz olduğu, çoğu köy okullarının kapatılarak şehirlere göçe sebep olunduğu başlıca birer olumsuzluk örnekleridir.

Eğitimde ilk okuma öğrenimi ve süreci oldukça önemlidir. Öğrencilerin Türkçe anadil eğitimi ve araçları dil gelişimi içerikli olmaktan tamamen uzaktır.

Dil gelişimi iyi olmayan çocukların diğer derslerde de başarılı olmaları asla beklenemez.

O nedenle ben önce bu konuya kısaca değinmek istiyorum.

Çünkü; çocuklarımız bu konuda bunaltılıyorlar. Okuma çalışmalarında öğrenme sürecini hem uzun tutuyorlar hem de oynayarak,eğlenerek, zevkli bir çalışma ortamı yaratılamıyor.

Kısa sürede okuma nasıl gerçekleşir konusunda ise ülkemizdeki ders araçları ve metodlarının dil yapımıza göre eksikleri bulunduğu ayrıca yazma konusunda da çelişkilerin yaşandığına tanık olmaktayım.

Türkçe anadilinde "okumak" aslında oldukça kolaydır.

Özel alt sınıf, altı yaş grubu öğrencilerine günde yarım saatten olmak üzere on derste okumanın ne olduğunu özel bir metodla eğlenceli bir biçimde kavratmak kesinlikle mümkündür. (Bunu bizler Hollanda’da Prenses Beatrix özel alt sınıflar 6/7 yaş gruplarında yaptığımız çalışmalarda kanıtladık.)

Öğrenciler ortalama 30 derste  hecelemeden  okumayı başarabiliyorlar.

Özel alt sınıflardaki denemelerde durum böyle ise normal okullardaki çocukların aynı metodla ne kadar kısa sürede okumaya geçebileceğini sizler tahmin edersiniz her halde.

Yalnız şunu asla unutmayalım ki; her çocuğun ayrı bir öğrenme hızı vardır. O nedenle bu eğitim sistemi tamamen yeniden yapılanmalıdır. Var olan eğitim sisteminin tamamen hatalarla dolu olduğunu savunan bir eğitimciyim.

O halde nasıl okullar olmalı?

Eğitimde başarının temeli anaokulları ve ilkokulda atılır.

Bu nedenle İki yıllık anaokulu eğitiminden sonra ilkokullar kesinlikle 6 yıla çıkartılarak 5 ve 6. sınıflardaki ülke başarı ortalaması sonuçlarına göre öğrenciler değişik seviyelerdeki orta dereceli okullara gitmelidirler.

Bu okullar ise seviye durumuna göre ilkokuldan sonra şöyle düzenlenmelidirler:

·         Yavaş öğrenen çocuklar okulu (süre ortalama 21 yaşına kadar)

·         Pratik sanat okulu (süre 5 yıl)

·         Kırsal kalkınma tarım okulları: (5 yaşından 18 yaşına kadar, özel içerikli bir eğitim) (ortalama 13 yıl, iş garantili.)

Ana ve ilkokullar mahallelerde (doğa okulları içerikli); orta ve lise dengi ise kırsalda teori ve pratik ağırlıklı yatılı okul niteliğinde olmalıdır.

·         Teorik ve pratik sanat okulu (süre 5 yıl)

·         Yüksek meslek okuluna hazırlık (süre 6 yıl)

·         Üniversiteye hazırlık okulları (süre 6 yıl)

şeklinde düzenlenebilir.

Ayrıca bu eğitimler zorunlu ve devlet destekli olmalıdır.

Not: Öğrenciler başarı durumlarına göre başka okullara geçiş yapabilme şansına da sahip olmalıdırlar.

Zihinsel ve problemli çocuklar ise eğitim uzmanlarının önerileri doğrultusunda kararlar verilerek "Hayata Uyum Okulları" diyebileceğimiz özel eğitime gönderilmelidirler.

Bu arada şunu belirteyim; kesinlikle her türlü paralı eğitime karşıyım.

Eğitim asla bir kazanç kapısı olmamalı, devlet eğitim giderlerini tamamen kendi karşılamalıdır.

Ayrıca ülkemizdeki sanat okullarının ihtiyaca göre, iş garantili bir biçimde olmaması da oldukça  üzücüdür.

Ülkemizdeki bütün basın yayın kuruluşları ve öz örgütlerden ricam; eğitim başta olmak üzere ilimizde ve ülkemizdeki çeşitli sorunlarımızın çözümleri konusunda etkinlikler düzenlemeleridir.

Çünkü; ülke genelinde bütün illerde çözülmesi gereken oldukça çok sorunlarımız var.

Bu sorunları ancak tartışarak çözüme ulaşabiliriz.

Hepiniz hoşça, dostça, sevgiyle, sağlıkla kalınız.