Başrolün Galatasaray ile Fenerbahçe’ye verildiği, diğer takımların figüranlığa zorlandığı ‘Süper Lig’, bir futbol organizasyonu olmaktan çıkalı çok zaman oldu.
İzlediğimiz ‘tiyatro’ olsa gerek!
İzleyeni güldürmeyen ‘komedi’lere tanıklık ediyoruz çoktandır futbol zeminlerinde!
Futbolumuz tatsız ve tuzsuz. Oyun tatmin edici değil. Seyir zevki yerlerde.
Seyirci futboldan çekiliyor, tribünler tenhalaşıyor, Süper Lig için alarm zilleri çalıyor!
GS ile FB arasındaki rekabete (savaş mı demeliyim yoksa?) kurban edilen, puslu atmosferde oynatılan Süper Lig’in, 31.haftası Samsun’da açılacak.
Samsunspor, Beşiktaş’ın nefesi ensesinde olduğu halde, Galatasaray’ı ağırlayacak.
Samsunspor’un işi zor, çok zor. GS, oyununun değil oyuncularının gücüyle sonuca gidebilir ancak Samsunspor istediğini almak için oyuncularına değil oyununun gücüne ihtiyaç duyacaktır!
***
Daha! Daha! Daha!
GS, 2022-2023 sezonunu dört, 2023-2024 sezonunu iki yenilgiyle tamamlamış, bu sezon ise sadece bir maç kaybetmiş. Kolay yıkılmayan, yenilmesi zor bir takım GS.
Samsunspor’un ligin bu bölümünde, bu günlerde oyunu da, oyuncuları da düşüşte. Üstelik skora da yansıyan bir düşüş bu. 6 maç ve sadece 1 galibiyet.
GS’den puanlar almak için son oyunlar yeterli olmayacaktır. Dahası lazım. Rakipten daha çok istemek, daha çok koşmak, daha çok mücadele etmek.
Ve tabii daha formda bir Thomas Reis şart.
Reis’in doğru 11 tercihine, şapkadan tavşan çıkaracak taktiğine, berrak zihinle maç içinde oyun dokunuşuna ihtiyaç var. Hem de her zamankinden fazla!
Daha! Daha! Daha!
***
Biletler Kimin İçin Tüketildi?
GS maçı biletleri iki gün içinde tükendi. Kapalı gişe bir maç izleyeceğiz cuma akşamı.
Hani 19 Mayıs Stadı uzaktı! Hani hava soğuktu! Hani hafta içiydi! Bu ve benzeri cümleler maça gitmemek için mazeretmiş, bahaneymiş, geçerliliği yokmuş.
Zira stat aynı stat, maç günü kar yağabilir, karşılaşma hafta içi oynanacak.
Demek ki taraftar da maç seçiyor. Buradaki anahtar soru şu: Biletleri tüketenler kimin için bu maça geliyor?
***
İletişim Süreçlerini Yönetememek!
Geçen hafta oynanan Antalya maçı ilk 11’i saat 18:01’de kulüp hesaplarından paylaşılıyor. Bola’nın, Soner’in, Celil’in kadroda olmamasıyla ilgili farklı farklı yorumlar düşüyor sosyal medya platformlarına.
Saat 18:55’te üç oyuncunun sakatlık sebebiyle kadroya alınmadığı açıklanıyor. İletişim perspektifinden bakınca 50 dakika boyunca ‘yumruk’ yiyor kulüp.
Büyük kitlelerin takip ettiği ‘kişi’ler, ‘kurum’lar medyaya, hitap ettiği topluluğa zamanında ‘bilgilendirme’ yapmazsa fısıltı gazetesi devreye girer!
Sonra ayıkla pirincin taşını! Sürecin sorumlusu kim?
İcra Kurulu mu? Futbol Direktörü mü? Samsun’daki medya ekibi mi? İstanbul’daki pazarlama ekibi mi?
Ben bilmem. Sürecin yönetilemediği çok acık.
Samsunspor’u yönetenler çok zamandır susarak ‘krizlerin aşılacağı’, ‘sorunların çözüleceği’ yönünde kanaate sahip. Bu stratejiden vaz geçin. Doğru değil çünkü.