Futbol; artık sektör, dev bir endüstri. Büyük değil çok büyük para dönen bir ekosistem.

Direktör, antrenör, futbolcu başta olmak üzere herkes ekosistemin ‘kazanan’ tarafı. Bu kategoride yer alanlar işini yapar karşılığında para kazanır.  

Sektörün bir de her koşulda sürekli ‘harcayan’ tarafı var: Taraftar. Yani endüstriyel futbolun müşterisi. Eğer taraftarı yani müşteriyi küstürürseniz maddi-manevi kaybınız büyük olur!

Zira taraftar harcadığı para dışında, kendi antrenör ve oyuncusunu hedefe iter, motive eder, sahadaki işini kolaylaştırır, rakip antrenör ve oyuncunun işini zorlaştırır.

Buna ‘saha avantajı’ denir.

***

Samsunspor Tribünleri Hızla Issızlaşıyor!

Samsun, futbol şehridir.

Samsunspor, Türk futbolunda saha avantajını en iyi kullanan kulüplerden. Her koşulda kendisini yalnız bırakmayan büyük bir taraftar topluluğuna sahip.  

Ancak görünen o ki; Samsunspor, iç saha maçlarında işini kolaylaştıran bu büyük avantajı kaybetmek üzere.

Transfer yasağı olan, kısıtlı kadroyla sezona başlayan, ligde kalmayı hedefleyen Samsunspor, haftalardır GS ve FB’nin arkasında üçüncü sırada kendine yer bulmuşken tribünler hızla ıssızlaşıyor.

TFF 2.Lig’deki 22-23 bin ortalama Süper Lig’de neredeyse yarı yarıya düşmüş halde. GS, FB, BJK, TS maçlarını çıkarırsanız ortalamanın tek haneli rakamlara düştüğünü görürsünüz.

Samsunspor Taraftarı tribünden neden çekildi? Acaba hiç düşündünüz mü?

Eğer Başkan Yüksel Yıldırım; üslubunu değiştirmezse, katıldığı televizyon programlarında Samsunspor’u itibarsızlaştırmaya, camiayı incitecek cümleler kurmaya devam ederse tribünler daha da tenhalaşacak.

Eğer Samsunspor’un GS, FB, BJK, TS maçlarında localar rakip takımı tutan taraftarlarla dolup taşarsa, bu insanların formalarıyla orada maç izlemesine göz yumulursa tribünler daha da tenhalaşacak.

Eğer Samsunspor’a kazandırılabilecek binlerce çocuk dururken GS, FB, BJK, TS maçlarında o takımları tutan çocuklar seremoniye çıkarılmaya devam ederse  tribünler daha da tenhalaşacak.

Eğer Samsun şehrinin ekonomisini dikkate almadan, Samsunsporlular’ın gelir düzeyine uygun olmayan fiyat politikaları uygularsanız tribünleriniz kendi taraftarınızla değil oynadığınız takımların taraftarlarıyla dolup taşar.

Eğer emniyet güçlerinin taraftarlara karşı takındığı olumsuz tavrı çözmezseniz, çözmek için çaba sarfetmezseniz tribünler daha da tenhalaşacak.

Samsunspor-Galatasaray maçı büyük kırılmaya sebep olacak, yaşayıp göreceğiz.

Samsunspor’u yönetenlere açık çağrı;

Taraftarın hassasiyetini ıskalarsanız, kendi bildiğiniz yoldan gitmeye devam ederseniz -ki o yol doğru yol değil- Samsun’daki maçları deplasman atmosferi içinde oynayacaksınız.

Süper Lig’in boş tribünler önünde oynayan takımları Başakşehir’in, Eyüp’ün, Kasımpaşa’nın, Alanya’nın, Bodrum’un, Hatay’ın, Sivas’ın, Gaziantep’in yanına Samsunspor’u da koyacaksınız.

Taraftarı pardon ‘müşteri’yi dinlemezseniz bilet satamayacaksınız.

Kafa yorun bu işe.

Gidişat iyi değil.