Samsun’un artık inkar edilemez gerçeği: Trafik. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde Atatürk Bulvarı başta olmak üzere ana arterlerde yaşanan yoğunluk, sadece zamanımızı değil, enerjimizi ve motivasyonumuzu da tüketiyor.

Her gün yaşadığımız bu sıkışıklık, kentin en kronik sorunlarından biri haline geldi.

Ancak bu kez mesele sadece şikayet düzeyinde değil, çözüm arayışına dönüşmüş durumda.

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan’ın duyurduğu plan doğrultusunda, 2025 yılı itibarıyla ulaşım projelerine ayrılacak bütçe 1,5 milyar lirayı bulacak.

Bu rakam, sadece büyüklüğüyle değil, aynı zamanda ulaşımda kapsamlı bir dönüşümün habercisi olmasıyla da dikkat çekici.

Dünyanın örnek gösterilen şehirleri bu soruna üç temel yaklaşım getiriyor:

Toplu taşımanın cazip hale getirilmesi: Metro, entegre otobüs hatları ve güvenilir ulaşım ağlarıyla bireysel araçlara olan bağımlılık azaltılıyor.

Bisiklet ve yaya önceliği: Elektrikli bisikletler, güvenli bisiklet yolları ve yaya odaklı şehir planlamaları ön planda tutuluyor.

Araç değil, insan odaklı ulaşım: Yolları genişletmek yerine ulaşım çeşitlendiriliyor; metro, otobüs ve bisiklet hatları birbiriyle entegre çalışıyor.

Bu bakış açısını Samsun’a taşırsak; tramvay hattının genişletilmesi, ilçelerle merkez arasında daha sistematik otobüs seferleri ve bisiklet yollarının şehir planına entegre edilmesi gibi somut adımlarla benzer bir dönüşüm mümkün olabilir.

Şehrin doğu-batı aksında uzanan yapısı ulaşımda bazı zorluklar sunsa da, Samsun’un deniz kıyısında olması, lojistik potansiyeli ve mevcut tramvay altyapısı önemli avantajlar. Ancak, araç sayısı artarken yol kapasitesinin sabit kalması, çözülmesi gereken çelişkinin tam merkezinde duruyor.

Başkan Doğan’ın gündeme getirdiği alternatif güzergahlar, viyadük ve tünel projeleri, umut verici adımlar. Fakat bu yatırımların başarılı olabilmesi için, kentsel dönüşüm, toplu taşıma reformu ve ulaşım kültürünün dönüşümü ile desteklenmesi şart.

Samsun’un Türkiye’nin en yaşanabilir şehirlerinden biri olma potansiyeli yüksek. Ama bu potansiyel, sadece yeni asfaltlarla değil, sürdürülebilirlik, erişilebilirlik ve ulaşım çeşitliliğini merkeze alan stratejik bir yaklaşımla hayata geçebilir.

Eğer açıklanan projeler planlı, şeffaf ve kararlı şekilde uygulanırsa, Samsun sadece trafik sorununu çözmekle kalmaz, ulaşımda örnek bir dönüşüm modeline de sahip olabilir.

Başkan Halit Doğan’ın kararlılıkla attığı bu adım, sorunların değil çözümlerin konuşulduğu bir Samsun’un kapısını aralayabilir. Kentin sabrı karşılığını bulmalı; artık gerçekten yol almak zamanı.