Günümüzde boşanma davaları bir hayli artmış bulunmaktadır. Genel manada insanların hangi sebeplerle boşanma davası açtıklarına baktığımızda aldatma bir diğer adıyla zina sebebiyle açılan davaların bir hayli fazla olduğunu görmekteyiz.

Bu sebeple bu yazımızda zina sebebiyle boşanma davasından bahsedeceğiz.

Zina (aldatma) nedeniyle boşanma davası; eşlerden birinin evlilik birliği devam ederken diğer eşi aldatması sebebiyle Medeni Kanun m.161 gereği aile mahkemesinde açılan ve özel yargılama usullerine tabi bir dava türüdür.

Zina, evli bir kişinin eşi dışında bir kimseyle cinsel ilişkiye girmesidir.

‘‘Eşlerin başkasıyla öpüşmesi, sarılması veya dokunması vb. haller Medeni Kanun’a göre zina olarak kabul edilmemektedir.’’ Bu gibi hallerde haysiyetsiz yaşam sürme (MK m.163) gerekçesiyle boşanma davası açılmalıdır.

Zina sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için 4 şartın bir arada bulunması gerekmektedir. Bu şartlar;

1-Zina fiili evlilik devam ediyorken olmalıdır.

2- Eşlerden birinin 3. bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesi gerekmektedir.

3- Aldatılan eşin aldatan eşi affetmemiş olması gerekmektedir.

4- Zina sebebiyle boşanma davasının, zina fiilinin öğrenilmesinden 6 ay içerisinde açılmış olması gerekmektedir.

Zina sebebiyle boşanma davasının açılabilmesi için evliliğin mevcut olması gerekmektedir. Yani evlilikten önce yapılan veya nişanlılık döneminde yapılan zina fiilinin evlilik sırasında ortaya çıkmış olması nedeniyle zina sebebine dayalı boşanma davası açılamaz.

Ayrıca mevcut bir boşanma davası devam ederken de eşlerden birinin 3. bir kişi ile cinsel ilişkiye girmesi yine zina fiilini oluşturur. Yani boşanma davası devam ederken de eşlerin birbirlerine sadakat yükümlülüğü devam etmektedir.

​Zinanın gerçekleşebilmesi için mutlaka eşlerden birinin karşı cinsten bir kimseyle cinsel ilişkiye girmesi

gerekir. Cinsel ilişkinin belli bir düzeni veya tekrarlanması şart değildir, bir kere karşı cinsle cinsel ilişkiye girilmesi zinanın varlığı için yeterlidir.

Eşlerden birinin karşı cinsle değil de kendi hemcinsiyle cinsel ilişkiye girmesi zina olarak kabul edilmemektedir. Zinanın kanıtlanması her zaman kolay olmadığından Yargıtay ispat açısından bazı karineler kabul etmiştir. Eşlerden birinin üçüncü bir kişiyle aynı otel odasında konaklaması veya aynı evde gecelemesi zinanın varlığına işaret eder.

​Zinayı affeden eşin dava açma hakkı yoktur. (MK m.166/3) Zinayı affetme; eşin dava açma hakkını ortadan kaldıran bir nedendir. Zinayı affetme, sözlü veya yazılı olabileceği gibi eşler arasında sergilenen davranışlarla da anlaşılabilir.

Örneğin; eşi kendisini aldatmasına rağmen, “ne yaptın, lütfen evine dön” şeklinde mesaj üzerine eve dönen diğer eş affedilmiş kabul edilir.

​Eşler aldatma olgusunu her somut olayın özelliklerine göre çeşitli delil araçlarıyla ispatlayabilir. Aldatmanın ispatı için her türlü delilden faydalanılabilir. Bu delil araçları şunlardır:

• Tanık beyanları,

• Telefon görüşme kayıtları veya içerikleri, mesajlar, whatsapp içerikleri vb.

• Aldatma olgusunu ispatlamak amacıyla bir kereye mahsus yapılmış ses kaydı,

• Sosyal medya içerikleri (instagram, facebook, twitter vb.),

• Uçak veya otel kayıtları, güvenlik kamerası görüntüleri,

• Fotoğraflar, video kayıtları vb. her türlü delil,

• Başka bir nedenle savcılık tarafından başlatılan soruşturma dosyasında yer alan evraklarda zina olgusuna dair ifadeler,

• Banka kayıtları, kredi kartı ekstresi vb.

Bu yazımızda genel çerçevede zina sebebiyle boşanma davasını açıklamaya çalıştık.

Her yazımızda olduğu gibi yine belirtmek isteriz ki; zina sebebiyle boşanma davası açmadan önce mutlaka işinin ehli bir boşanma avukatından yardım almanız size davayı kazandıracaktır.